“Emeğin iktidar olacağı bir dünyaya inanarak şiirlerini yazdılar. Birlik, mücadele ve dayanışmanın coşkusuyla, severek okuyacağınıza inandığımız şiirler, marşlar ve şarkılar birbirini besledi. Ayrıca 1890 yılından bu yana sosyalist ülkelerdeki 1 Mayıs afişleri, sanatı alanlara taşımanın kanıtı ve örneği olurken aynı etki 1976 yılından itibaren Türkiye'deki 1 Mayıs afişlerinde de görülmeye başlandı. Bunların büyük bir bölümü de antolojinin son sayfalarında yer aldı
1 Mayıs, insanca yaşanacak bir dünya için atılan ilk adımdı. Ne var ki, her dönemde emekçilerin hak istemleri hep şiddetle karşılandı. Egemen sınıf ve temsilcileri, sömürülerinin devam etmesi için, inzibat güçlerine kan dökme emrini vermekten bile geri durmadılar. Başlayan hareket, aynı anlayışla sürmüş ve kutlamalarda yitirdiğimiz canlar, birçok 1 Mayıs'ı taçlandırmışlardır. Bugün ideallerine karanfillerle saygı duruşunda bulunduğumuz inançlı yürekler, bizlere birlik, mücadele, dayanışmanın aydınlığını söylemiş ve göstermişlerdi. İşte o yolda yürüyen seslerin derlenmesinden oluşmuştur bu antoloji…” Güngör Gençay
“Emeğin iktidar olacağı bir dünyaya inanarak şiirlerini yazdılar. Birlik, mücadele ve dayanışmanın coşkusuyla, severek okuyacağınıza inandığımız şiirler, marşlar ve şarkılar birbirini besledi. Ayrıca 1890 yılından bu yana sosyalist ülkelerdeki 1 Mayıs afişleri, sanatı alanlara taşımanın kanıtı ve örneği olurken aynı etki 1976 yılından itibaren Türkiye'deki 1 Mayıs afişlerinde de görülmeye başlandı. Bunların büyük bir bölümü de antolojinin son sayfalarında yer aldı
1 Mayıs, insanca yaşanacak bir dünya için atılan ilk adımdı. Ne var ki, her dönemde emekçilerin hak istemleri hep şiddetle karşılandı. Egemen sınıf ve temsilcileri, sömürülerinin devam etmesi için, inzibat güçlerine kan dökme emrini vermekten bile geri durmadılar. Başlayan hareket, aynı anlayışla sürmüş ve kutlamalarda yitirdiğimiz canlar, birçok 1 Mayıs'ı taçlandırmışlardır. Bugün ideallerine karanfillerle saygı duruşunda bulunduğumuz inançlı yürekler, bizlere birlik, mücadele, dayanışmanın aydınlığını söylemiş ve göstermişlerdi. İşte o yolda yürüyen seslerin derlenmesinden oluşmuştur bu antoloji…” Güngör Gençay