Bu kitapta 12 Eylül döneminde idam edilen 17 devrimcinin; Necdet Adalı, Serdar Soyergin, Erdal Eren, Veysel Güney, Kadir Tandoğan, Ahmet Saner, Mustafa Özenç, İbrahim Ethem Coşkun, Seyit Konuk, Necati Vardar, Ali Aktaş, Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz, İlyas Has ve Hıdır Aslan'ın ölüme karşı hayatın ateşini yakışları anlatılıyor. Kızıl rengi ateş verir. Ateş direniştir. Ölüme Ateş Yakan özgürlükçüler en büyük isyancılardır. Hayatın, ölüme karşı isyancıları... O büyük gün geldiğinde Ben kimbilir kaç yıldan beri Ebedi yatağımda toprağın derinliklerinde Sonsuz bir uykuda uyuyor olacağım Fakat alınca ne zamandır beklediğim haberi Uyanıp, sesimi kimse duymadan O büyük zaferin tarifsiz coşkusuyla Kara toprağın altından, ben de haykıracağım. Unutup geçmişte kalan acı dünü Kimbilir belki bir kış günü Üzerimi yorgan gibi kaplayan Bembeyaz karın soğuğundan.... Ya da sonbahar mevsiminde Kemiklerime işleyen yağmurdan duyacağım Ve milyonları saran o doyulmaz sevince Ben de sessizce ortak olacağım. Mevsim ilkbahar sıcak bir yaz olsa da Gece gündüz farketmez ben her zaman hazırım Adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da Kalmamış da olsa şu dünyada mezarım Hatırlayıp tek canlı gelmese başucuma O müjdeyi ben doğadan alacağım Nasırlı ellerce yaratılan o görkemli bayrama Hiç kimse farketmeden ben de katılacağım. -Mustafa Özenç-
Bu kitapta 12 Eylül döneminde idam edilen 17 devrimcinin; Necdet Adalı, Serdar Soyergin, Erdal Eren, Veysel Güney, Kadir Tandoğan, Ahmet Saner, Mustafa Özenç, İbrahim Ethem Coşkun, Seyit Konuk, Necati Vardar, Ali Aktaş, Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz, İlyas Has ve Hıdır Aslan'ın ölüme karşı hayatın ateşini yakışları anlatılıyor. Kızıl rengi ateş verir. Ateş direniştir. Ölüme Ateş Yakan özgürlükçüler en büyük isyancılardır. Hayatın, ölüme karşı isyancıları... O büyük gün geldiğinde Ben kimbilir kaç yıldan beri Ebedi yatağımda toprağın derinliklerinde Sonsuz bir uykuda uyuyor olacağım Fakat alınca ne zamandır beklediğim haberi Uyanıp, sesimi kimse duymadan O büyük zaferin tarifsiz coşkusuyla Kara toprağın altından, ben de haykıracağım. Unutup geçmişte kalan acı dünü Kimbilir belki bir kış günü Üzerimi yorgan gibi kaplayan Bembeyaz karın soğuğundan.... Ya da sonbahar mevsiminde Kemiklerime işleyen yağmurdan duyacağım Ve milyonları saran o doyulmaz sevince Ben de sessizce ortak olacağım. Mevsim ilkbahar sıcak bir yaz olsa da Gece gündüz farketmez ben her zaman hazırım Adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da Kalmamış da olsa şu dünyada mezarım Hatırlayıp tek canlı gelmese başucuma O müjdeyi ben doğadan alacağım Nasırlı ellerce yaratılan o görkemli bayrama Hiç kimse farketmeden ben de katılacağım. -Mustafa Özenç-