2. Dünya Savaşı'nda Kıbrıs, Kıbrıs'taki siyasi yaşamın İkinci Dünya Savaşı'nda yeniden şekil alışını ele almaktadır.
Büyük Ekim 1931 ayaklanmalarından (Oktovriana) sonra, İngilizler dayanıklı ve kalıcı bir otoriter rejim kurma girişiminde bulunmuşlardı, ancak artan iç ve dış savaş baskıları bu girişimin başarılı olmasına engel olmuştu. Savaşın başlamasıyla birlikte sömürge yönetimi 1930'larda uygulamaya koyduğu baskıcı yasaların çoğundan feragat etmek zorunda kalmış ve Kıbrıs'ta savaş dönemi sırasında oluşan daha liberal atmosfer yeni siyasi partilerin ortaya çıkmasına yol açmıştı. Savaş sırasında Kıbrıs'ta ortaya çıkan en önemli siyasi parti solcu Akel'di ve partinin Kıbrıs sağı ve İngiliz sömürge idaresiyle içinde olduğu ilişki üçgeni adanın 1945 sonrası siyasetinde hayati bir rol oynayacaktı.
Bu kitap, sendika hareketi ve Akel'in birlikte adada sağın bölünmez kuvvetine meydan okuduğu bir ortamda Kıbrıs solunun savaş döneminde kendini buluşunu ve Başpiskopos Vekili Leontios'un kişiliği ve diğer figürlerle bu dönemdeki ilişkilerinin adanın çalkantılı savaş siyaseti üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymaktadır. Enosis hareketi özellikle mercek altına alınmış, bu ulusal gayenin sömürge idaresi ile Enosis'in en ateşli destekçileri (Ortodoks Kilisesi ve Kıbrıs solu) arasında yarattığı sürtüşme aktarılmıştır.
2. Dünya Savaşı'nda Kıbrıs, Kıbrıs'taki siyasi yaşamın İkinci Dünya Savaşı'nda yeniden şekil alışını ele almaktadır.
Büyük Ekim 1931 ayaklanmalarından (Oktovriana) sonra, İngilizler dayanıklı ve kalıcı bir otoriter rejim kurma girişiminde bulunmuşlardı, ancak artan iç ve dış savaş baskıları bu girişimin başarılı olmasına engel olmuştu. Savaşın başlamasıyla birlikte sömürge yönetimi 1930'larda uygulamaya koyduğu baskıcı yasaların çoğundan feragat etmek zorunda kalmış ve Kıbrıs'ta savaş dönemi sırasında oluşan daha liberal atmosfer yeni siyasi partilerin ortaya çıkmasına yol açmıştı. Savaş sırasında Kıbrıs'ta ortaya çıkan en önemli siyasi parti solcu Akel'di ve partinin Kıbrıs sağı ve İngiliz sömürge idaresiyle içinde olduğu ilişki üçgeni adanın 1945 sonrası siyasetinde hayati bir rol oynayacaktı.
Bu kitap, sendika hareketi ve Akel'in birlikte adada sağın bölünmez kuvvetine meydan okuduğu bir ortamda Kıbrıs solunun savaş döneminde kendini buluşunu ve Başpiskopos Vekili Leontios'un kişiliği ve diğer figürlerle bu dönemdeki ilişkilerinin adanın çalkantılı savaş siyaseti üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymaktadır. Enosis hareketi özellikle mercek altına alınmış, bu ulusal gayenin sömürge idaresi ile Enosis'in en ateşli destekçileri (Ortodoks Kilisesi ve Kıbrıs solu) arasında yarattığı sürtüşme aktarılmıştır.