Dünyaca ünlü ilim adamlarının bir araya gelmesiyle vücut bulan bu eser, çağımız İslam toplumlarında en çok tartışılan meselelere ışık tutuyor.
İslam ticaret hukukunda yeni ticari uygulamaların neler olduğu, zekâtın önemi, faizin nasıl görülmesi gerektiği, borsanın ahvali ve borsayla ilgili yeni meselelerin İslami perspektiften nasıl değerlendirilmesi gerektiği, sigortacılıkla ilgili bilinmesi, üzerine düşünülmesi gereken hususlar…
Oldukça ses getiren, gerek Türkiye'de gerekse dünyada fazlasıyla yankı uyandıran I. Uluslararası İslam Ticaret Hukuku Kongresi'nin ikincisi yirmi yıllık geniş bir zaman aralığının ardından gerçekleştirildi.
“İnsanlık tarihi boyunca gönderilen peygamberlerin temel mesajları arasında, pazar güvenliğinin sağlanması, sömürünün engellenmesi, haksız kazancın yasaklanması ve sermayenin belli ellerde toplanmasına sıcak bakılmaması var olmuştur. Son peygamber Hz. Muhammed'in (s.a.) tebliğ ettiği İslam dini de adalet, hakkaniyet, paylaşım, diğergâmlık, helal kazanç ve onurlu yaşam esaslı bir iktisadi yapı öngörmüştür. Ticaretin ve üretimin önemine, sermayenin sorumluluğuna, el emeği ve alın terinin değerine, istihdamın teşvikine vurgu yapan İslam, hiç kimsenin haksızlığa uğramayacağı bir ekonomik sistem tasavvuruna sahiptir.”
Dünyaca ünlü ilim adamlarının bir araya gelmesiyle vücut bulan bu eser, çağımız İslam toplumlarında en çok tartışılan meselelere ışık tutuyor.
İslam ticaret hukukunda yeni ticari uygulamaların neler olduğu, zekâtın önemi, faizin nasıl görülmesi gerektiği, borsanın ahvali ve borsayla ilgili yeni meselelerin İslami perspektiften nasıl değerlendirilmesi gerektiği, sigortacılıkla ilgili bilinmesi, üzerine düşünülmesi gereken hususlar…
Oldukça ses getiren, gerek Türkiye'de gerekse dünyada fazlasıyla yankı uyandıran I. Uluslararası İslam Ticaret Hukuku Kongresi'nin ikincisi yirmi yıllık geniş bir zaman aralığının ardından gerçekleştirildi.
“İnsanlık tarihi boyunca gönderilen peygamberlerin temel mesajları arasında, pazar güvenliğinin sağlanması, sömürünün engellenmesi, haksız kazancın yasaklanması ve sermayenin belli ellerde toplanmasına sıcak bakılmaması var olmuştur. Son peygamber Hz. Muhammed'in (s.a.) tebliğ ettiği İslam dini de adalet, hakkaniyet, paylaşım, diğergâmlık, helal kazanç ve onurlu yaşam esaslı bir iktisadi yapı öngörmüştür. Ticaretin ve üretimin önemine, sermayenin sorumluluğuna, el emeği ve alın terinin değerine, istihdamın teşvikine vurgu yapan İslam, hiç kimsenin haksızlığa uğramayacağı bir ekonomik sistem tasavvuruna sahiptir.”