31 Mart Ayaklanması ve Sultan Abdülhamid
33 yıllık istibdattan sonra Meşrutiyet ilan edilmiş, bundan 9 ay sonra da, 31 Mart ayaklanması çıkmıştır. İstanbul'un tüm medrese talebeleri, tüm medrese hocaları, tüm Bab-ı Meşihat uleması, isyancı askerleri desteklemek için, sabah erkenden Ayasofya meydanını doldurmuşlardı. Meydan “şeriat isteriz” sloganlarıyla inliyordu.
Birinci ordu yerinden kıpırdamamış, İttihatçı hükumet istifa etmiş, Abdülhamid isyancı askerleri affı şahaneye mazhar kılmıştı. “Şeriat isteriz” sloganları görmezden gelinse, tezgahın arkası tam olarak aydınlanmasa bile, ayaklanmanın ideolojik kimliğine, Saray yanlısı “irtica ve gericilik” damgası vurulabilir, bir karşı-devrim provası sayılabilirdi…
Alemdar Mustafa Paşa ümmiliğini değil Meşrutiyet devrimciliği ve İttihat-Terakki'nin komitaci dinamizmini temsil eden hareket Ordusu, Selanikten gelerek bu isyanı bastırdı. Sonuç olarak bu isyan yanlışa oynayan Abdülhamid'in felaketi oldu ve 33 yıllık tahtından indirilip Selanik'e sürgün edildi…
Bu kitapta şu sorulara cevap aranmaktadır:
(1) 31 Martın perde arkası ve ileriyi geride arayan, uygarlığa yenilmiş Siyasal İslamın zihniyet sorunu, (2) Abdülhamid neden sessiz kaldı, Hareket Ordusuna niçin karşı koymadı? (3) Bu ayaklanma bir İttihatçı provakosyonu mu, yoksa Abdülhamid'in saman altından su yürütme planı mıydı? (4) Tahttan indirilme ve sürgüne gönderilmenin gerekçeleri. (5) Bitmeyen senfoni: Yıldız yağması ve Abdülhamid'in mal varlığına el konulma hikayesi… (6) Tüm ayrıntılarıyla hareket ordusunun askeri ve ideolojik arkaplanı. (7) Olayın arkasındaki kimlik ve kişilik analizleri: Sultan Abdülhamid, Mahmud Şevket Paşa, Prens Sabahaddin, Mizancı Murad…
31 Mart Ayaklanması ve Sultan Abdülhamid
33 yıllık istibdattan sonra Meşrutiyet ilan edilmiş, bundan 9 ay sonra da, 31 Mart ayaklanması çıkmıştır. İstanbul'un tüm medrese talebeleri, tüm medrese hocaları, tüm Bab-ı Meşihat uleması, isyancı askerleri desteklemek için, sabah erkenden Ayasofya meydanını doldurmuşlardı. Meydan “şeriat isteriz” sloganlarıyla inliyordu.
Birinci ordu yerinden kıpırdamamış, İttihatçı hükumet istifa etmiş, Abdülhamid isyancı askerleri affı şahaneye mazhar kılmıştı. “Şeriat isteriz” sloganları görmezden gelinse, tezgahın arkası tam olarak aydınlanmasa bile, ayaklanmanın ideolojik kimliğine, Saray yanlısı “irtica ve gericilik” damgası vurulabilir, bir karşı-devrim provası sayılabilirdi…
Alemdar Mustafa Paşa ümmiliğini değil Meşrutiyet devrimciliği ve İttihat-Terakki'nin komitaci dinamizmini temsil eden hareket Ordusu, Selanikten gelerek bu isyanı bastırdı. Sonuç olarak bu isyan yanlışa oynayan Abdülhamid'in felaketi oldu ve 33 yıllık tahtından indirilip Selanik'e sürgün edildi…
Bu kitapta şu sorulara cevap aranmaktadır:
(1) 31 Martın perde arkası ve ileriyi geride arayan, uygarlığa yenilmiş Siyasal İslamın zihniyet sorunu, (2) Abdülhamid neden sessiz kaldı, Hareket Ordusuna niçin karşı koymadı? (3) Bu ayaklanma bir İttihatçı provakosyonu mu, yoksa Abdülhamid'in saman altından su yürütme planı mıydı? (4) Tahttan indirilme ve sürgüne gönderilmenin gerekçeleri. (5) Bitmeyen senfoni: Yıldız yağması ve Abdülhamid'in mal varlığına el konulma hikayesi… (6) Tüm ayrıntılarıyla hareket ordusunun askeri ve ideolojik arkaplanı. (7) Olayın arkasındaki kimlik ve kişilik analizleri: Sultan Abdülhamid, Mahmud Şevket Paşa, Prens Sabahaddin, Mizancı Murad…