93 Harbi, 1877-1878 Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yabancı emellerin hayata geçirildiği yıllardır. İngiltere, Anadolu'yu eline geçirmek için çareler aramakta; Rusya, Osmanlı'yı ve Müslümanlığı Balkanlar'dan söküp atarak sıcak
denizlere açılan su yollarını ele geçirmek için çabalamaktadır.
Rus ordusu Gazi Osman Paşa'nın şanlı savunmasına rağmen batıda Yeşilköy'e, doğuda ise Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın direnişine karşın Erzurum'a kadar dayanır.
Düşman her şeyi hesaba katmış, ama dadaş doğuran anaları hesaba katmamıştır.
Şair diyor ki:
“ Dadaş çelik bir yaydır onu germeye gelmez. Kabaran bir sel olur, dağlara da baş eğmez.”
Dadaş dağlara baş eğmez, onu doğuran analar eğer mi?
Nene Hatun, iki çocuk annesi genç bir kadındır. 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece yaralı kardeşi Hasan kucağında can verir. Aynı anda şehrin bütün minarelerinden verilen salalar karanlığı yırtar.
Ezanlar, Nene Hatun'u gazaya davet etmektedir.
93 Harbi, 1877-1878 Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yabancı emellerin hayata geçirildiği yıllardır. İngiltere, Anadolu'yu eline geçirmek için çareler aramakta; Rusya, Osmanlı'yı ve Müslümanlığı Balkanlar'dan söküp atarak sıcak
denizlere açılan su yollarını ele geçirmek için çabalamaktadır.
Rus ordusu Gazi Osman Paşa'nın şanlı savunmasına rağmen batıda Yeşilköy'e, doğuda ise Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın direnişine karşın Erzurum'a kadar dayanır.
Düşman her şeyi hesaba katmış, ama dadaş doğuran anaları hesaba katmamıştır.
Şair diyor ki:
“ Dadaş çelik bir yaydır onu germeye gelmez. Kabaran bir sel olur, dağlara da baş eğmez.”
Dadaş dağlara baş eğmez, onu doğuran analar eğer mi?
Nene Hatun, iki çocuk annesi genç bir kadındır. 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece yaralı kardeşi Hasan kucağında can verir. Aynı anda şehrin bütün minarelerinden verilen salalar karanlığı yırtar.
Ezanlar, Nene Hatun'u gazaya davet etmektedir.