Neden Açık Marksizm? Bu kitabı hazırlayanlar ve katkıda sunan yazarlar, Marx'ın düşüncesinin yapısallaştırılmasından ve analitik düşünme biçimiyle okunmasından muzdarip olduklarını dile getiriyor. Zira onlara göre Marx'ı dinamik ve güncel kılacak şey, onun yöntemini, kavramlarını ve temel kategorilerini belli bir düşünme içine hapsetmek değil, aksine yeni ufuklara ve anlamlandırmalara açmak, yaşama akıtmak ve onlarla radikal bir hemhal olma arayışına girmektir. Bu yeniden okumanın temel ekseni ise sınıf mücadelesinin açtığı olanaklar üzerine düşünmektir. Marksist kategori ve kavramların bütünü, özellikle de değer teorisi, soyut ve somut emek, meta, meta fetişizmi, üretim ve yeniden üretim sınıf mücadelesinin içinden geçirilmeli, bunların dinamizmi ve işlerliği burada sınanmalıdır. Analitik tekrarlar labirentinde dönüp durmak yerine praksisin açtığı olanaklarda keşfe çıkılmalıdır. Sınıflaştırmaya ve sömürüye karşı bütün direniş deneyimlerindeki özgürleşme arzusu, “tarihsel yenilgilerin” umutsuzluğunda kurban edilmek yerine, her seferinde yeniden doğurulmalı ve canlı tutulmalıdır.
Neden Açık Marksizm? Bu kitabı hazırlayanlar ve katkıda sunan yazarlar, Marx'ın düşüncesinin yapısallaştırılmasından ve analitik düşünme biçimiyle okunmasından muzdarip olduklarını dile getiriyor. Zira onlara göre Marx'ı dinamik ve güncel kılacak şey, onun yöntemini, kavramlarını ve temel kategorilerini belli bir düşünme içine hapsetmek değil, aksine yeni ufuklara ve anlamlandırmalara açmak, yaşama akıtmak ve onlarla radikal bir hemhal olma arayışına girmektir. Bu yeniden okumanın temel ekseni ise sınıf mücadelesinin açtığı olanaklar üzerine düşünmektir. Marksist kategori ve kavramların bütünü, özellikle de değer teorisi, soyut ve somut emek, meta, meta fetişizmi, üretim ve yeniden üretim sınıf mücadelesinin içinden geçirilmeli, bunların dinamizmi ve işlerliği burada sınanmalıdır. Analitik tekrarlar labirentinde dönüp durmak yerine praksisin açtığı olanaklarda keşfe çıkılmalıdır. Sınıflaştırmaya ve sömürüye karşı bütün direniş deneyimlerindeki özgürleşme arzusu, “tarihsel yenilgilerin” umutsuzluğunda kurban edilmek yerine, her seferinde yeniden doğurulmalı ve canlı tutulmalıdır.