"Her şeyi görüyorum açık saatlerde. Ama her şeye varamıyorum. İnsan her şeye varabilir mi? İnsan her şeyde kendini görmeli değil mi. Çünkü her şeyde insan vardır. Ama nafile, insanın her şeyde kendini görmesi mümkünler mümkününün ötesi. Ötelerden gelen ziya kendi soframıza uğradığında aydınlığın ayaklarına ulaşma babında belki umuda biraz daha kazma vuruyoruz dünya adına. Dünya adına konuşuyorum burada bu açık saatlerde. Dünya adına yayın yapıyor bütün bitkiler. Dünya adına çiçek açıyor ağaçlar. Dünya adına uçuyor bütün kuşlar. Dünya adına gökyüzü gök renginde. Dünya adına seni seviyorum renginde. Gözlerin gözlerime değdiği renginde. Seslerin sesime değdiği renginde. Yazgının kadere dokunduğu renginde. Kaderin ellerime dokunduğu renginde. Parmaklarımdan aşağıya günlerin indiği renginde. Pazartesi salı çarşamba perşembe renginde. Ey bir oruç renginde. Dünya adına konuşuyorum burada Türkçe renginde.
Tertemiz bir ilgi gelişiyor sessizliğe. Tertemiz niyetlerle gelecek günlere. Marjinalim bugün ve yarın. Örneğin günaydın diyorum açık saatlere. Sabah-ı şerifiniz hayrola açık saatlere. Kayıtlı alemlerden kayıtsız alemleri görenlere. Sol omuzdan sağ omuza geçenlere. Sol omzun altındakini bilenlere. Bilmeyenlere sevgisizliği. Sevgiyi gönülden gönle geçirip sevinenlere. Gönülden gönle sevinenlere. Durup sevinenlere. Ey sevinenlere. Sessizce."
"Her şeyi görüyorum açık saatlerde. Ama her şeye varamıyorum. İnsan her şeye varabilir mi? İnsan her şeyde kendini görmeli değil mi. Çünkü her şeyde insan vardır. Ama nafile, insanın her şeyde kendini görmesi mümkünler mümkününün ötesi. Ötelerden gelen ziya kendi soframıza uğradığında aydınlığın ayaklarına ulaşma babında belki umuda biraz daha kazma vuruyoruz dünya adına. Dünya adına konuşuyorum burada bu açık saatlerde. Dünya adına yayın yapıyor bütün bitkiler. Dünya adına çiçek açıyor ağaçlar. Dünya adına uçuyor bütün kuşlar. Dünya adına gökyüzü gök renginde. Dünya adına seni seviyorum renginde. Gözlerin gözlerime değdiği renginde. Seslerin sesime değdiği renginde. Yazgının kadere dokunduğu renginde. Kaderin ellerime dokunduğu renginde. Parmaklarımdan aşağıya günlerin indiği renginde. Pazartesi salı çarşamba perşembe renginde. Ey bir oruç renginde. Dünya adına konuşuyorum burada Türkçe renginde.
Tertemiz bir ilgi gelişiyor sessizliğe. Tertemiz niyetlerle gelecek günlere. Marjinalim bugün ve yarın. Örneğin günaydın diyorum açık saatlere. Sabah-ı şerifiniz hayrola açık saatlere. Kayıtlı alemlerden kayıtsız alemleri görenlere. Sol omuzdan sağ omuza geçenlere. Sol omzun altındakini bilenlere. Bilmeyenlere sevgisizliği. Sevgiyi gönülden gönle geçirip sevinenlere. Gönülden gönle sevinenlere. Durup sevinenlere. Ey sevinenlere. Sessizce."