Kırık dökük hayatların içindeyim,
Eski eşyalar, eskimemiş hayallerimiz var,
Pencereler hep sana bakar,
Kaldırımlar bile sen kokardın.
Hayatlar eskidi, eskimeyenlerin içinde,
Dumanı tütmeyen bacalar biriktirdi hep,
Sevdaların gerçek olduğu insanlar gördüm,
Ölüm bile acıtıyordu her canı…
Ayağı tutmazdı masaların,
Sevdalar koyardık bir parça altına,
Bir tabakta yerdik de şikâyet etmezdik hiç
Ve düşlerimizle avunurduk.
Düşünce gülerdik çocuklar gibi,
Bir buse yeterdi seven yüreklere,
Pahalı hediyeler bilmezdik biz,
Aynalar yeterdi kendimizi görmeye…
Kırık dökük hayatların içindeyim,
Eski eşyalar, eskimemiş hayallerimiz var,
Pencereler hep sana bakar,
Kaldırımlar bile sen kokardın.
Hayatlar eskidi, eskimeyenlerin içinde,
Dumanı tütmeyen bacalar biriktirdi hep,
Sevdaların gerçek olduğu insanlar gördüm,
Ölüm bile acıtıyordu her canı…
Ayağı tutmazdı masaların,
Sevdalar koyardık bir parça altına,
Bir tabakta yerdik de şikâyet etmezdik hiç
Ve düşlerimizle avunurduk.
Düşünce gülerdik çocuklar gibi,
Bir buse yeterdi seven yüreklere,
Pahalı hediyeler bilmezdik biz,
Aynalar yeterdi kendimizi görmeye…