İtalyan asıllı Kanadalı yazar Mauro (Mevlud) Martino Rücu isimli romanı ile Türkiye'de ve dünyada oldukça geniş bir okur kitlesi kazanmıştı. Sonraki her romanında bu okur kitlesi giderek genişledi.
Martino, Adını Sen Koy ile bilgelik kulesine bir sırlı tuğla daha koyuyor. Polonya'dan Amerika'ya göç eden turşucu bir ailenin çok katmanlı hikâyesi bu... Geçmişin, geleceğin, kültürlerin, tarihin ve özellikle de dinlerin sorgulandığı bu romanın büyüsüne kapılmaya hazır olun...
"Elazığ'a 90 kilometre uzaklıkta ve kaliteli cam ürünleriyle dünyaya nam salmış olan Malatya'dan ithal edilmiş olan bu kristal küre 3 yıllık bir emeğin ürünüydü ve döndükçe Hesychia'yı sihirli bir şekilde bir görünür bir görünmez kılıyordu. Hesychia'nın gözden kaybolduğu her an ‘birşeyin kıymetini ancak onu kaybettiğinde anlarsın' deyişini doğrular gibiydi. Aslına bakılırsa, varlığı insanların birbirlerinin kıymetini daha iyi idrak etmelerine vedolayısıyla ortamdaki sevgi hissinin daha yoğun hissedilmesine vesile olmuştu. Bir süre sonra, Kristal Küre her parladığında, ‘Seni seviyorum' sözcüklerinin okunabildiği gözlerde biriken yaşları görmek mümkündü."
“Adını Sen Koy, ustaca kurgulamış ve ölmeden önce mutlaka okuması gereken bir roman.”
-Richard Verdon
“Kısaca söylemek gerekirse bu romanı kaçırmayın!”
-Caroline Z.
İtalyan asıllı Kanadalı yazar Mauro (Mevlud) Martino Rücu isimli romanı ile Türkiye'de ve dünyada oldukça geniş bir okur kitlesi kazanmıştı. Sonraki her romanında bu okur kitlesi giderek genişledi.
Martino, Adını Sen Koy ile bilgelik kulesine bir sırlı tuğla daha koyuyor. Polonya'dan Amerika'ya göç eden turşucu bir ailenin çok katmanlı hikâyesi bu... Geçmişin, geleceğin, kültürlerin, tarihin ve özellikle de dinlerin sorgulandığı bu romanın büyüsüne kapılmaya hazır olun...
"Elazığ'a 90 kilometre uzaklıkta ve kaliteli cam ürünleriyle dünyaya nam salmış olan Malatya'dan ithal edilmiş olan bu kristal küre 3 yıllık bir emeğin ürünüydü ve döndükçe Hesychia'yı sihirli bir şekilde bir görünür bir görünmez kılıyordu. Hesychia'nın gözden kaybolduğu her an ‘birşeyin kıymetini ancak onu kaybettiğinde anlarsın' deyişini doğrular gibiydi. Aslına bakılırsa, varlığı insanların birbirlerinin kıymetini daha iyi idrak etmelerine vedolayısıyla ortamdaki sevgi hissinin daha yoğun hissedilmesine vesile olmuştu. Bir süre sonra, Kristal Küre her parladığında, ‘Seni seviyorum' sözcüklerinin okunabildiği gözlerde biriken yaşları görmek mümkündü."
“Adını Sen Koy, ustaca kurgulamış ve ölmeden önce mutlaka okuması gereken bir roman.”
-Richard Verdon
“Kısaca söylemek gerekirse bu romanı kaçırmayın!”
-Caroline Z.
