İster "Tanrı'nın Köşesi" diye adlandırdığı Kırk İkinci Cadde'yi anlatırken olsun; ister ara sıra çocuğunu bakıcılığını üstlendiği, fahişe ve "tarihi geçmiş turist" Suzy aracılığı ile olsun; ister onu ancak hayatta tutacak ve kendine biraz "mal" almasını sağlayacak kadar para kazandıran, önce sokaklarda ve metrolarda sattığı, sonra da köşe yazarı ve skandal haberlerinin peşine düşen editör rolüne soyunduğu Sokak Haberleri'yle ilgili deneyimleri olsun, New York'taki evsiz günlerinden tanıdığı birbirinden ilginç ve renkli kişiler ve sahnelerle Stringer, alışık olmadığımız bir bakış açısından Amerika'nın seksenli yıllarının benzersiz bir panoramasını çiziyor.
İster "Tanrı'nın Köşesi" diye adlandırdığı Kırk İkinci Cadde'yi anlatırken olsun; ister ara sıra çocuğunu bakıcılığını üstlendiği, fahişe ve "tarihi geçmiş turist" Suzy aracılığı ile olsun; ister onu ancak hayatta tutacak ve kendine biraz "mal" almasını sağlayacak kadar para kazandıran, önce sokaklarda ve metrolarda sattığı, sonra da köşe yazarı ve skandal haberlerinin peşine düşen editör rolüne soyunduğu Sokak Haberleri'yle ilgili deneyimleri olsun, New York'taki evsiz günlerinden tanıdığı birbirinden ilginç ve renkli kişiler ve sahnelerle Stringer, alışık olmadığımız bir bakış açısından Amerika'nın seksenli yıllarının benzersiz bir panoramasını çiziyor.