Köle ticareti ve sömürgeleştirmenin damgasını vurduğu bir Kıta ve bu Kıta'yı özgürleştirmek için 1940-1980 yılları arasında, özellikle de 1945'den sonra kurulan yeni uluslararası hukuk düzleminde mücadele veren önderler, yani Afrika Devrimi'nin figürleri. Militan sosyolog yazar Saïd Bouamama'nın bu kitabında birden fazla tematik var: reformist hukuk anlayışından meşru şiddet anlayışına geçiş, anti- sömürgeciliğin anti - emperyalizme dönüşmesi, sömürgesizleşme ve gerçek bağımsızlığın birbirinden ayrılmaya başlaması ve tüm bu süreçlerde bu figürlerin pek çoğunun temsilcisi olduğu ulusal burjuvazinin rolü. Önderlerin, bir yandan kabileciliği, kültürcü kavramları, “sınıf mücadelesi olmadan” gerçekleştirilecek bir sosyalizmi ve sonunda komünizmi sorgulayarak mücadele perspektiflerini yenileme çabaları, ama bir yandan da başarısızlıkları, yanılgı ve zaafları, dahası yön değiştirmeleri.
1980'li yıllardan sonra Üçüncü Dünyacılığın ölümünü ilan edip neoliberalizmin zaferini kutlayanların hiç hoşlanmadığı bu isimler bu kitapla yeniden gündeme geliyor. Onlar dünyanın dört bir yanında hissedilen isyan atmosferi içerisinde yeni kuşaklar için büyük bir esin kaynağı olacaklar.
Köle ticareti ve sömürgeleştirmenin damgasını vurduğu bir Kıta ve bu Kıta'yı özgürleştirmek için 1940-1980 yılları arasında, özellikle de 1945'den sonra kurulan yeni uluslararası hukuk düzleminde mücadele veren önderler, yani Afrika Devrimi'nin figürleri. Militan sosyolog yazar Saïd Bouamama'nın bu kitabında birden fazla tematik var: reformist hukuk anlayışından meşru şiddet anlayışına geçiş, anti- sömürgeciliğin anti - emperyalizme dönüşmesi, sömürgesizleşme ve gerçek bağımsızlığın birbirinden ayrılmaya başlaması ve tüm bu süreçlerde bu figürlerin pek çoğunun temsilcisi olduğu ulusal burjuvazinin rolü. Önderlerin, bir yandan kabileciliği, kültürcü kavramları, “sınıf mücadelesi olmadan” gerçekleştirilecek bir sosyalizmi ve sonunda komünizmi sorgulayarak mücadele perspektiflerini yenileme çabaları, ama bir yandan da başarısızlıkları, yanılgı ve zaafları, dahası yön değiştirmeleri.
1980'li yıllardan sonra Üçüncü Dünyacılığın ölümünü ilan edip neoliberalizmin zaferini kutlayanların hiç hoşlanmadığı bu isimler bu kitapla yeniden gündeme geliyor. Onlar dünyanın dört bir yanında hissedilen isyan atmosferi içerisinde yeni kuşaklar için büyük bir esin kaynağı olacaklar.