Eskiden Afrika denilince aklıma sadece siyah tenlilerin yaşadığı bir coğrafya, biraz fakirlik, kıtanın maruz kaldığı sömürü ve bunun en vahim neticelerinden biri olan kölelik sistemi gibi hususlar gelirdi. Ancak burada kullandığım “fakirlik”, “sömürü” ve “ kölelik “ kavramlarının zihnimdeki çağrışımı oldukça basitti ve yaşadığımız coğrafyada yaptığı çağrışımın sınırlarını aşmıyordu. Sözgelimi fakirlik denilince aklıma, ülkemizde olduğu gibi, gelir düzeyi düşük olmak, mal mülk sahibi olmamak, hatta fakirliğin daha ileri boyutu olan eski elbise giymek, farklı türde yemekler bulamamak, gecekonduda şayamak, çocuğunu iyi okullarda okutamamak, araba sahibi olmamak gibi manalar geliyordu. Doğrusu Sudan'da yaşadığım üç yıl, bu alanla ilgili kavram dünyamı altüst etti. Artık benimi için fakirlik, sefalet, yoksulluk gibi kelimeler bambaşka bir anlama sahip.
Eskiden Afrika denilince aklıma sadece siyah tenlilerin yaşadığı bir coğrafya, biraz fakirlik, kıtanın maruz kaldığı sömürü ve bunun en vahim neticelerinden biri olan kölelik sistemi gibi hususlar gelirdi. Ancak burada kullandığım “fakirlik”, “sömürü” ve “ kölelik “ kavramlarının zihnimdeki çağrışımı oldukça basitti ve yaşadığımız coğrafyada yaptığı çağrışımın sınırlarını aşmıyordu. Sözgelimi fakirlik denilince aklıma, ülkemizde olduğu gibi, gelir düzeyi düşük olmak, mal mülk sahibi olmamak, hatta fakirliğin daha ileri boyutu olan eski elbise giymek, farklı türde yemekler bulamamak, gecekonduda şayamak, çocuğunu iyi okullarda okutamamak, araba sahibi olmamak gibi manalar geliyordu. Doğrusu Sudan'da yaşadığım üç yıl, bu alanla ilgili kavram dünyamı altüst etti. Artık benimi için fakirlik, sefalet, yoksulluk gibi kelimeler bambaşka bir anlama sahip.