Yahya Arslan'ın öyküleri hayatı olduğundan ne daha süslü ne daha acıklı gösteriyor. Öykülerin kahramanları mahalle arasından geçiyor, çay ocağına uğruyor, kır pidesi seviyor, cemaate yetişiyor, otobüste ayakta gidiyor ve bazen de tanklara karşı duruyor. Kadıköy'den Kartal'a, Pendik'ten Üsküdar'a büyük şehrin damarlarında kan gibi dolaşan, birbirinin hikayesinde hayat bulan, hüzünlü ve sevinçli, sabırlı ve öfkeli, kısacası kanlı canlı insanlar. Yahya Arslan günümüz insanını kendi gerçeği içinde dile getiriyor, halkın içinden bir ân olsun çıkmıyor.
Yahya Arslan'ın öyküleri hayatı olduğundan ne daha süslü ne daha acıklı gösteriyor. Öykülerin kahramanları mahalle arasından geçiyor, çay ocağına uğruyor, kır pidesi seviyor, cemaate yetişiyor, otobüste ayakta gidiyor ve bazen de tanklara karşı duruyor. Kadıköy'den Kartal'a, Pendik'ten Üsküdar'a büyük şehrin damarlarında kan gibi dolaşan, birbirinin hikayesinde hayat bulan, hüzünlü ve sevinçli, sabırlı ve öfkeli, kısacası kanlı canlı insanlar. Yahya Arslan günümüz insanını kendi gerçeği içinde dile getiriyor, halkın içinden bir ân olsun çıkmıyor.