Güzel saçlı Niobe'nin de yemek geldi aklına, oysa on iki çocuğu ölmüştü sarayında, altı kızı, ergen altı oğlu.
Apollon öfkelenmişti Niobe'ye, öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla, kızlarını da okçu Artemis öldürmüştü, Niobe, güzel yanaklı Leto ile bir tutuyordu kendini, diyordu, Leto iki çocuk doğurdu, bense bir düzine.
İki kişi, Apollon'la Artemis, öldürdü hepsini. Ölüler yatıp kaldılar kanlar içinde, kimsecikler yoktu onları gömecek, herkesi taşa çevirmişti Kronosoğlu. Göklü tanrılar gömdü ölüleri onuncu günü, işte o gün yemek geldi Niobe'nin aklına, gözyaşı dökmekten yorgun düşmüştü.
Bugün Sipylos kayalarında, ıssız doruklarında, Akheloos ırmağı kıyısında oynaşan su perilerinin yatakları var derler ya, işte oralarda, tanrı buyruğuyla taş olmuştur Niobe, Yüreğine sindirir durur acılarını.
Homeros (İlyada'dan)
Güzel saçlı Niobe'nin de yemek geldi aklına, oysa on iki çocuğu ölmüştü sarayında, altı kızı, ergen altı oğlu.
Apollon öfkelenmişti Niobe'ye, öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla, kızlarını da okçu Artemis öldürmüştü, Niobe, güzel yanaklı Leto ile bir tutuyordu kendini, diyordu, Leto iki çocuk doğurdu, bense bir düzine.
İki kişi, Apollon'la Artemis, öldürdü hepsini. Ölüler yatıp kaldılar kanlar içinde, kimsecikler yoktu onları gömecek, herkesi taşa çevirmişti Kronosoğlu. Göklü tanrılar gömdü ölüleri onuncu günü, işte o gün yemek geldi Niobe'nin aklına, gözyaşı dökmekten yorgun düşmüştü.
Bugün Sipylos kayalarında, ıssız doruklarında, Akheloos ırmağı kıyısında oynaşan su perilerinin yatakları var derler ya, işte oralarda, tanrı buyruğuyla taş olmuştur Niobe, Yüreğine sindirir durur acılarını.
Homeros (İlyada'dan)