3990000010682
396091
https://www.kitapvekahve.com/ahbarilik
Ahbarilik İmamiyye Şiası'nda Düşünce Ekolleri
30.00
Şii düşünce tarihinin iki önemli kolundan birisini teşkil eden ahbariliiğin, tarihi bakımdan, usulilikten çok daha önce ortaya çıktığı dikkati çeker. 260/874 yılılndaki onikinci imam7ın gaybetinden sonra, Şii toplumunda kontrolü eline geçiren bu ekol, sadece imamların ahbarıyla uğraşan bir hareket olması sebebiyle, dinin, ancak bu yolla anlaşılabileceğini ileri sürerek akla dayalı yorum ve disiplinlere hayat hakkı tanımamıştır. 5. Asrın başlarına gelinceye kadar bu dönemdeki İmami ulemanın en önemli hedefi oniki imamdan geldiği iddia edilen ahbarı doğru bir şekilde kaydedip doktorin ve uygulamada ortaya çıkan meselelere cevap olması için, bunların isnadlarını tespit etmek ve karşılaşmış oldukları dini problemlere bunlarla cevap vermekten ibaretti.
Gaybet döneminin uzamasıyla birlikte doktorin ve uygulamada ortaya çıkan sorunlarla başa çıkamaması, gücünü doğrudan imamların ahbarından alan bu selefi anlayışın zayıflamasına ve 5. asrın başından itibaren, akla dayalı kelamı ve rasyonel fıkhi kaideleri esas olan usuli anlayışın Şii düşünceye hakim olmasına yol açmıştır. Usulilik, bu tarihten itibaren, Mu'tezile ve Ehl-i Sünnet'ten istifade etmek suretiyle İmami fıkıh ve doktrinine getirmiş olduğu yorumlarla, Şii düşüncesini zirveye taşımıştır. Sözkonusu dönemde, İmamiyye içerisindeki varlığını çok silik bir şekilde sürdürmüş olan ahbarilik, usuli düşüncenin neredeyse aklı vahye tercih eden tutumuna karşı bir reaksiyon olarak 11/17. yüzyılda tekrar ortaya çıkmış ve Şii düşünceyi, ilk zamandaki bozulmamış şekline döndürmeyi kendisine gaye edinmiştir. Kısacısı, bu yeni dönem ahbariliğinin en önemli hedefi, kendi tabiriyle, usuliliğin vahye değil akla öncelik veren tutumunun Şii düşüncesine vermiş olduğu zararları bertaraf etmektir.
Şii düşünce tarihinin iki önemli kolundan birisini teşkil eden ahbariliiğin, tarihi bakımdan, usulilikten çok daha önce ortaya çıktığı dikkati çeker. 260/874 yılılndaki onikinci imam7ın gaybetinden sonra, Şii toplumunda kontrolü eline geçiren bu ekol, sadece imamların ahbarıyla uğraşan bir hareket olması sebebiyle, dinin, ancak bu yolla anlaşılabileceğini ileri sürerek akla dayalı yorum ve disiplinlere hayat hakkı tanımamıştır. 5. Asrın başlarına gelinceye kadar bu dönemdeki İmami ulemanın en önemli hedefi oniki imamdan geldiği iddia edilen ahbarı doğru bir şekilde kaydedip doktorin ve uygulamada ortaya çıkan meselelere cevap olması için, bunların isnadlarını tespit etmek ve karşılaşmış oldukları dini problemlere bunlarla cevap vermekten ibaretti.
Gaybet döneminin uzamasıyla birlikte doktorin ve uygulamada ortaya çıkan sorunlarla başa çıkamaması, gücünü doğrudan imamların ahbarından alan bu selefi anlayışın zayıflamasına ve 5. asrın başından itibaren, akla dayalı kelamı ve rasyonel fıkhi kaideleri esas olan usuli anlayışın Şii düşünceye hakim olmasına yol açmıştır. Usulilik, bu tarihten itibaren, Mu'tezile ve Ehl-i Sünnet'ten istifade etmek suretiyle İmami fıkıh ve doktrinine getirmiş olduğu yorumlarla, Şii düşüncesini zirveye taşımıştır. Sözkonusu dönemde, İmamiyye içerisindeki varlığını çok silik bir şekilde sürdürmüş olan ahbarilik, usuli düşüncenin neredeyse aklı vahye tercih eden tutumuna karşı bir reaksiyon olarak 11/17. yüzyılda tekrar ortaya çıkmış ve Şii düşünceyi, ilk zamandaki bozulmamış şekline döndürmeyi kendisine gaye edinmiştir. Kısacısı, bu yeni dönem ahbariliğinin en önemli hedefi, kendi tabiriyle, usuliliğin vahye değil akla öncelik veren tutumunun Şii düşüncesine vermiş olduğu zararları bertaraf etmektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.