İnsan kaderinin büyük taraflarından biri de, bugün attığı adımın kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Baki'nin Fatih
Cami'inde fakir bir müezzin olan babası, oğlunun Türkçe'yi kendi adına fethedeceğini, sözün ebedi saltanatını kuracağını; Nedim'in anası, Türkçe'nin ikliminde oğlunun bir bahar rüzgarı gibi güleceğini, onun geçtiği yerlerde bülbül şakımasının kesilmeyeceğini, ağzından çıkan her sözün ebediliğin köşeside bir ergvan gibi kanayacağını biliyorlar mıydı? Bunun gibi, Malazgirt Ovası'nda döğüşen yiğitler, kılıçlarının havada çizdiği kavisin, bütün ufku dolduran nal şakırtılarının, Sinan'ın, Hayreddin'in, Itri'nin, Dede'nin dünyalarına gebe olduğundan elbette habersizdirler. Kader, insan ruhu bir tarafını tamamlasın, yaratılışın büyük rüyalarından biri gerçekleşsin diye, onları bu ovaya göndermişti. Yaratıcı ruhun emrinde idiler, onun istediğini yaptılar.
Ahmet Hamdi Tanpınar
İnsan kaderinin büyük taraflarından biri de, bugün attığı adımın kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Baki'nin Fatih
Cami'inde fakir bir müezzin olan babası, oğlunun Türkçe'yi kendi adına fethedeceğini, sözün ebedi saltanatını kuracağını; Nedim'in anası, Türkçe'nin ikliminde oğlunun bir bahar rüzgarı gibi güleceğini, onun geçtiği yerlerde bülbül şakımasının kesilmeyeceğini, ağzından çıkan her sözün ebediliğin köşeside bir ergvan gibi kanayacağını biliyorlar mıydı? Bunun gibi, Malazgirt Ovası'nda döğüşen yiğitler, kılıçlarının havada çizdiği kavisin, bütün ufku dolduran nal şakırtılarının, Sinan'ın, Hayreddin'in, Itri'nin, Dede'nin dünyalarına gebe olduğundan elbette habersizdirler. Kader, insan ruhu bir tarafını tamamlasın, yaratılışın büyük rüyalarından biri gerçekleşsin diye, onları bu ovaya göndermişti. Yaratıcı ruhun emrinde idiler, onun istediğini yaptılar.
Ahmet Hamdi Tanpınar