Ateş varsa, duman da vardır. Duman, ateşin baş tacıdır. Tütmesiyle gösterir varlığını her yangın. Ve ispatıdır yanmak, bir aşkın…
Bir baksana bana Ahyar. Bende dumandan eser mi var? Ama “yandım” diyorum sana. Ve “yandım” diyorsam, yanmışımdır, yangınların en onmazıyla, en olmazıyla…
Cahili, acemisi olmadım hiç aşkın. Sevdiğim an seni, ustalığı da aştım. Seni sevdiğimde, tam da o anda, ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın dumanını yutan, kapan bir yangının ciğerine daldım. Artık ben, dumanı ve tüm varlığı od olan bir ateş parçasıydım. Çünkü sen, mahiyeti yalnız ateş olan bir aşktın…
Ben sana yandığımda, ateşin bir ya da birkaç vasfını kazanmadım. Ateş bana karışmadı. Ateşi ben yaktım… Ahyar, nasıl yanmasın sana kalbim? Yakmaması mümkün olmayan bir ateşten ibaretsin. Ahyar sen, ateşin içinde bir cennetsin…
Ateş varsa, duman da vardır. Duman, ateşin baş tacıdır. Tütmesiyle gösterir varlığını her yangın. Ve ispatıdır yanmak, bir aşkın…
Bir baksana bana Ahyar. Bende dumandan eser mi var? Ama “yandım” diyorum sana. Ve “yandım” diyorsam, yanmışımdır, yangınların en onmazıyla, en olmazıyla…
Cahili, acemisi olmadım hiç aşkın. Sevdiğim an seni, ustalığı da aştım. Seni sevdiğimde, tam da o anda, ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın dumanını yutan, kapan bir yangının ciğerine daldım. Artık ben, dumanı ve tüm varlığı od olan bir ateş parçasıydım. Çünkü sen, mahiyeti yalnız ateş olan bir aşktın…
Ben sana yandığımda, ateşin bir ya da birkaç vasfını kazanmadım. Ateş bana karışmadı. Ateşi ben yaktım… Ahyar, nasıl yanmasın sana kalbim? Yakmaması mümkün olmayan bir ateşten ibaretsin. Ahyar sen, ateşin içinde bir cennetsin…