Toplumun temel yapı taşını oluşturan aile en eski ve varlığını her daim koruyan, en önemli toplumsal kurumdur. Geçmişten bugüne ve toplumdan topluma yapısal olarak bazı farklılıklar gösterse de, her zaman ve her yönde insanların yaşamında çok önemli bir yer tutmuştur. İçinde yaşadığımız toplumdaki ekonomik, teknolojik, kültürel vb değişiklikler ailenin yapı ve işleyişinde bazı farklılıklar yaratsa da, aileyi oluşturan tüm bireylerin ruh sağlığı, davranışları, ilişki biçimleri, duyguları, kısacası tüm hayatı üzerindeki etkileri her zaman önemini korumuştur. Özellikle yaşamın ilk günlerinden itibaren uzunca yıllar ailesiyle birlikte yaşayan çocuklar üzerinde, ailenin ve aile ilişkilerinin etkisi yadsınamaz. Çocukların her alandaki gelişiminin temelleri aile ortamında atılmakta, ailenin sunduğu olanaklar ve destekleyici tutumu ile çocuk, aile dışındaki fiziksel, sosyal ve akademik yaşama hazırlıklı olarak başlayabilmektedir. Aile ortamında kurulan sağlıklı ilişkiler, uygun modellerin varlığı, anne-babanın çatışma durumundaki yaklaşımları ve problem çözme becerileri ile evlilik uyumları, çocuğun ileriki yaşamında arkadaşlarıyla, eşiyle, çocuklarıyla olan ilişkilerinin niteliğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Aile, bireyin yaşamındaki tüm değişimlerde birincil etkiye sahiptir. Ancak ailenin, aile bireyleri üzerindeki etkisinin yönü, büyük ölçüde sahip olduğu özellikler ile ilişkilidir. Aile sisteminin etkileşimde olduğu pek çok etmen söz konusudur. Ekonomik, sosyal, siyasal etmenler aile sistemini olumlu yönde olduğu gibi, olumsuz yönde de etkileyebilmekte, dolayısıyla aile sisteminde uyum sağlanması gereken değişikliklere yol açabilmektedir. Ailede şiddete dayalı ilişkilerin varlığı, aile bütünlüğünün bozulması, bu çerçevede aile yapılanmasında değişikliklerin olması, ailede farklı özelliği olan bireylerin varlığı, göç etme ailenin yapısını, işleyiş ve ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilme potansiyeli taşıyan durumlar olabilmektedir. Beklenmedik ya da olumsuz çeşitli durumlarla baş edebilmek, aile bireylerinin bu durumlardan olumsuz etkilenebilmelerinin önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında, sistemde değişiklik yaratan durumların ortaya konması, aileye yönelik yapılacak müdahale ve destek çalışmaları için yararlı olabilir. Bu noktadan hareketle 12 bölümden oluşan bu kitapta; aile yaşam döngüsü, aile kuramları, aile içi ilişkiler ve iletişim ile aile içi şiddet, ailede parçalanma, evlat edinme ve koruyucu aileler, engelli çocuğu olan aileler, göç ve aile, aile toplantıları, aile görüşmeleri, aile eğitimi ve aile danışmanlığı konularına yer verilmiştir.
Aileye ilişkin temel konu ve kavramlar yanında, aile sisteminin işleyişinde sorun yaratabilecek durumlar ile bu durumları önlemeyi, baş edebilmeyi sağlayabilecek yöntem ve yaklaşımları ele alan bu kitabın, aile ilgili konulara ilgi duyan tüm öğrencilere, alan çalışanlarına ulaşabilmesini diliyorum..
Toplumun temel yapı taşını oluşturan aile en eski ve varlığını her daim koruyan, en önemli toplumsal kurumdur. Geçmişten bugüne ve toplumdan topluma yapısal olarak bazı farklılıklar gösterse de, her zaman ve her yönde insanların yaşamında çok önemli bir yer tutmuştur. İçinde yaşadığımız toplumdaki ekonomik, teknolojik, kültürel vb değişiklikler ailenin yapı ve işleyişinde bazı farklılıklar yaratsa da, aileyi oluşturan tüm bireylerin ruh sağlığı, davranışları, ilişki biçimleri, duyguları, kısacası tüm hayatı üzerindeki etkileri her zaman önemini korumuştur. Özellikle yaşamın ilk günlerinden itibaren uzunca yıllar ailesiyle birlikte yaşayan çocuklar üzerinde, ailenin ve aile ilişkilerinin etkisi yadsınamaz. Çocukların her alandaki gelişiminin temelleri aile ortamında atılmakta, ailenin sunduğu olanaklar ve destekleyici tutumu ile çocuk, aile dışındaki fiziksel, sosyal ve akademik yaşama hazırlıklı olarak başlayabilmektedir. Aile ortamında kurulan sağlıklı ilişkiler, uygun modellerin varlığı, anne-babanın çatışma durumundaki yaklaşımları ve problem çözme becerileri ile evlilik uyumları, çocuğun ileriki yaşamında arkadaşlarıyla, eşiyle, çocuklarıyla olan ilişkilerinin niteliğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Aile, bireyin yaşamındaki tüm değişimlerde birincil etkiye sahiptir. Ancak ailenin, aile bireyleri üzerindeki etkisinin yönü, büyük ölçüde sahip olduğu özellikler ile ilişkilidir. Aile sisteminin etkileşimde olduğu pek çok etmen söz konusudur. Ekonomik, sosyal, siyasal etmenler aile sistemini olumlu yönde olduğu gibi, olumsuz yönde de etkileyebilmekte, dolayısıyla aile sisteminde uyum sağlanması gereken değişikliklere yol açabilmektedir. Ailede şiddete dayalı ilişkilerin varlığı, aile bütünlüğünün bozulması, bu çerçevede aile yapılanmasında değişikliklerin olması, ailede farklı özelliği olan bireylerin varlığı, göç etme ailenin yapısını, işleyiş ve ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilme potansiyeli taşıyan durumlar olabilmektedir. Beklenmedik ya da olumsuz çeşitli durumlarla baş edebilmek, aile bireylerinin bu durumlardan olumsuz etkilenebilmelerinin önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında, sistemde değişiklik yaratan durumların ortaya konması, aileye yönelik yapılacak müdahale ve destek çalışmaları için yararlı olabilir. Bu noktadan hareketle 12 bölümden oluşan bu kitapta; aile yaşam döngüsü, aile kuramları, aile içi ilişkiler ve iletişim ile aile içi şiddet, ailede parçalanma, evlat edinme ve koruyucu aileler, engelli çocuğu olan aileler, göç ve aile, aile toplantıları, aile görüşmeleri, aile eğitimi ve aile danışmanlığı konularına yer verilmiştir.
Aileye ilişkin temel konu ve kavramlar yanında, aile sisteminin işleyişinde sorun yaratabilecek durumlar ile bu durumları önlemeyi, baş edebilmeyi sağlayabilecek yöntem ve yaklaşımları ele alan bu kitabın, aile ilgili konulara ilgi duyan tüm öğrencilere, alan çalışanlarına ulaşabilmesini diliyorum..