Her yıl bir tema çerçevesinde Türkçe, Ingilizce, Ermenice olmak üzere 3 dilde hazırlanan Hrant Dink Vakfı 2015 Ajandası'nın bu yılki konusu 1915.
"Takvimler 2015'i gösteriyor. 1915 Ermeni Soykırımı'nın, Büyük Felaket'in, Tehcir'in, kıyımın ya da adına ne derseniz deyin, büyük bir trajedinin 100. yılı bu yıl. Hrant Dink Vakfı olarak, 2015 ajandamızı, tam 100 yıl önce yaşanmış olan bu büyük yıkıma adadık. 2015 ajandamız, 1915 Soykırımı'na farklı boyutlarıyla bakmaya, ölenleri anmaya, gidenleri ve kalanları anlamaya, arta kalanı yaşatmak için unutmamaya, adil bir gelecek için geçmişi ve bugünü konuşmaya ve paylaşmaya vesile olsun istedik.
Elinizdeki ajandada bir gecede tutuklanarak ölüme yollanan Ermeni toplumunun önde gelen entelektüellerinin, çıkarıldıkları ölüm yolculuklarında hayatta kalmayı başarıp dünyanın dört bir köşesine dağılarak yeniden kök salma mücadelesi verenlerin ve kendi evlerinde yaşamaya devam edebilmek için dinini değiştirip dilini unutmak zorunda bırakılanların hikâyelerini okuyacaksınız. Bu hikâyelere kâh zorunlu göç ettirmelere karşı çıkan vicdanlı devlet adamları, kâh yüz yıllık sessizliğin kırılmasında rol oynayanlar, kâh bir kitap ya da bir film, kâh kimliğini ellisinden sonra öğrenip köklerinin peşine düşenler eşlik ediyor olacak
100 yıl öncesine kadar Anadolu'da yaşayan 2 milyona yakın Ermeniden ve bu halkın yüzlerce yıl içinde yarattığı koca bir medeniyetten bugün geriye kalan, İstanbul'un birkaç semtinde yoğunlaşmış olan küçük bir topluluk. 1915'te yaşananların bugünkü Türkiye için ne büyük yıkım, ne büyük kayıp olduğunu idrak etmeden adil bir gelecek kurmak bizce mümkün değil. Bu ajandanın, işte bu büyük yıkımı biraz olsun anlayabilmemize, hatırlayabilmemize yardımcı olabilecek nitelikte olmasını hedefledik. Evet, birkaç ay içinde yok olup giden koca bir halkı geri getirmek mümkün değil, ne ki bize düşenin onların hatıralarını canlı tutmak, miraslarına sahip çıkmak, dillerini ve kültürlerini yaşatmak olduğunun farkındayız. Yıl boyunca ajanda sayfalarında tanıklık edeceğimiz büyük acıların, hepimize yenilerinin yaşanmasını önleyebilecek kadar büyük bir ilham sağlayacağı yepyeni bir yıl dileğiyle."
Her yıl bir tema çerçevesinde Türkçe, Ingilizce, Ermenice olmak üzere 3 dilde hazırlanan Hrant Dink Vakfı 2015 Ajandası'nın bu yılki konusu 1915.
"Takvimler 2015'i gösteriyor. 1915 Ermeni Soykırımı'nın, Büyük Felaket'in, Tehcir'in, kıyımın ya da adına ne derseniz deyin, büyük bir trajedinin 100. yılı bu yıl. Hrant Dink Vakfı olarak, 2015 ajandamızı, tam 100 yıl önce yaşanmış olan bu büyük yıkıma adadık. 2015 ajandamız, 1915 Soykırımı'na farklı boyutlarıyla bakmaya, ölenleri anmaya, gidenleri ve kalanları anlamaya, arta kalanı yaşatmak için unutmamaya, adil bir gelecek için geçmişi ve bugünü konuşmaya ve paylaşmaya vesile olsun istedik.
Elinizdeki ajandada bir gecede tutuklanarak ölüme yollanan Ermeni toplumunun önde gelen entelektüellerinin, çıkarıldıkları ölüm yolculuklarında hayatta kalmayı başarıp dünyanın dört bir köşesine dağılarak yeniden kök salma mücadelesi verenlerin ve kendi evlerinde yaşamaya devam edebilmek için dinini değiştirip dilini unutmak zorunda bırakılanların hikâyelerini okuyacaksınız. Bu hikâyelere kâh zorunlu göç ettirmelere karşı çıkan vicdanlı devlet adamları, kâh yüz yıllık sessizliğin kırılmasında rol oynayanlar, kâh bir kitap ya da bir film, kâh kimliğini ellisinden sonra öğrenip köklerinin peşine düşenler eşlik ediyor olacak
100 yıl öncesine kadar Anadolu'da yaşayan 2 milyona yakın Ermeniden ve bu halkın yüzlerce yıl içinde yarattığı koca bir medeniyetten bugün geriye kalan, İstanbul'un birkaç semtinde yoğunlaşmış olan küçük bir topluluk. 1915'te yaşananların bugünkü Türkiye için ne büyük yıkım, ne büyük kayıp olduğunu idrak etmeden adil bir gelecek kurmak bizce mümkün değil. Bu ajandanın, işte bu büyük yıkımı biraz olsun anlayabilmemize, hatırlayabilmemize yardımcı olabilecek nitelikte olmasını hedefledik. Evet, birkaç ay içinde yok olup giden koca bir halkı geri getirmek mümkün değil, ne ki bize düşenin onların hatıralarını canlı tutmak, miraslarına sahip çıkmak, dillerini ve kültürlerini yaşatmak olduğunun farkındayız. Yıl boyunca ajanda sayfalarında tanıklık edeceğimiz büyük acıların, hepimize yenilerinin yaşanmasını önleyebilecek kadar büyük bir ilham sağlayacağı yepyeni bir yıl dileğiyle."