Adı konmamış ayak izlerim!
Belki de günlerden Pazar ve senin tatil günündür…
Sokağa atmak istersin kendini. Evin dar gelir,boğar seni.
Bir bunalımdır; sürükler içine.
Buhranlar geçirirsin. Vitrinlere baka baka yürürsün.
Halbuki baktıklarınla gördüklerinin arasında uçurumlar vardır.
Sadece düşünceler vardır ve sürekli beynini meşgul eder.
İlk gördüğün kafeye girersin.cam kenarı bir masa seçer oturursun.
İnsanları izlersin.
Garson menüyü getirir,göz ucu bakarsın.
Beklenen kimse yoktur,canın da pek bir şey istemiyordur zaten.
-Bir şey arzu eder miydiniz?
Bir an ilkilirsin,ne oluyor demeden anlarsın ki sipariş verme zamanı gelmiş.
-Bir fincan çay ve az kahvaltı lütfen!
Adı konmamış ayak izlerim!
Belki de günlerden Pazar ve senin tatil günündür…
Sokağa atmak istersin kendini. Evin dar gelir,boğar seni.
Bir bunalımdır; sürükler içine.
Buhranlar geçirirsin. Vitrinlere baka baka yürürsün.
Halbuki baktıklarınla gördüklerinin arasında uçurumlar vardır.
Sadece düşünceler vardır ve sürekli beynini meşgul eder.
İlk gördüğün kafeye girersin.cam kenarı bir masa seçer oturursun.
İnsanları izlersin.
Garson menüyü getirir,göz ucu bakarsın.
Beklenen kimse yoktur,canın da pek bir şey istemiyordur zaten.
-Bir şey arzu eder miydiniz?
Bir an ilkilirsin,ne oluyor demeden anlarsın ki sipariş verme zamanı gelmiş.
-Bir fincan çay ve az kahvaltı lütfen!