.....Gemiye alınmadan önce bize söylendiği gibi, her gün bir ölüm oluyor. Ama önceden o gün kimin öleceğini bilmiyoruz. Her sabah, gün başlangıcından kısa bir süre sonra, o gün kimin öleceği bir anonsla bildiriliyor. Tahmin edeceğin gibi, en çok heyecan veren zaman parçası bu anonsun yapıldığı an. Anonsla numarası verilen kamaranın kapısı kendiliğinden açılıyor. Kamaradan çıkıp geminin burnuna monte edilmiş, boşluğa uzanan, iki kapaklı tahta setin üstüne yürüyorsun. Ayaklarını, kurşun ağırlıklardan birine bağlı ipin ortasına koyman gerekli. Sonra da güvertedekilere el sallaman gerekiyor. Ya da bu kendiliğinden oluşmuş, belki eski bir yolcunun başlattığı bir vedalaşma biçimi. Ölüm insanı kapakta yerini alıp el sallamaya başladığında hepimiz sessizce ayağa kalkıp ona el sallamaya başlıyoruz. Bu da çok etkileyici bir görüntü. Büyülü bir fotoğraf gibi. Ne yazık neyse ki çok uzun sürmüyor. Beş ya da on saniye içinde kapak açılıyor.
.....Gemiye alınmadan önce bize söylendiği gibi, her gün bir ölüm oluyor. Ama önceden o gün kimin öleceğini bilmiyoruz. Her sabah, gün başlangıcından kısa bir süre sonra, o gün kimin öleceği bir anonsla bildiriliyor. Tahmin edeceğin gibi, en çok heyecan veren zaman parçası bu anonsun yapıldığı an. Anonsla numarası verilen kamaranın kapısı kendiliğinden açılıyor. Kamaradan çıkıp geminin burnuna monte edilmiş, boşluğa uzanan, iki kapaklı tahta setin üstüne yürüyorsun. Ayaklarını, kurşun ağırlıklardan birine bağlı ipin ortasına koyman gerekli. Sonra da güvertedekilere el sallaman gerekiyor. Ya da bu kendiliğinden oluşmuş, belki eski bir yolcunun başlattığı bir vedalaşma biçimi. Ölüm insanı kapakta yerini alıp el sallamaya başladığında hepimiz sessizce ayağa kalkıp ona el sallamaya başlıyoruz. Bu da çok etkileyici bir görüntü. Büyülü bir fotoğraf gibi. Ne yazık neyse ki çok uzun sürmüyor. Beş ya da on saniye içinde kapak açılıyor.