İkinci El
“Futbolist”. 19. yüzyılın sonlarında Türkiye'de ilk futbol oynamaya başlayanlara, dönemin neşriyatında böyle denirmiş! Mehmet Yüce'nin dönemin basınını tarayarak yaptığı çalışma, Osmanlı'nın son on yıllarındaki öncü “idmancı” ve “futbolist”lerin portrelerini çiziyor.
İngiliz öncülerden ve ilk Osmanlı “futbolisti” Osman Efendi, Mehmet Ali Fetgeri, Ahmed Robenson, Galip Hasnun, Refik Osman, Zeki Rıza, “Bombacı” Bekir, “Arslan” Nihat gibi nispeten bilinen adlardan unutulmuşlara, elli portre. Spor tarihimiz yanında, gündelik hayattaki modernleşmenin şimdiye kadar pek bakılmamış bir cephesine bakan, bedenle ve “hareket”le ilişkinin dönüşümüne ışık tutan lezzetli bir kitap.
“Memleketimizde spor tarihi konusunda çıkan kitaplar incelendiğinde özellikle kadim dönemlerin geçiştirildiği veya özet halinde verildiği görülür. (...) Umumiyetle birbirinden kopyalanan bu ilk devir için bazı yazarlar... ‘Fenerbahçe'nin ilk futbol maçı buydu, ilk hokey müsabakası burada oynandı,' veya ‘İlk tenisçimiz budur,'gibi
tahminlerini etrafa yaymaktan geri durmazlar. Benim maksadım, bu şehir efsanelerinin, muhtemelen iyi niyetle yazılmış hikâyeler gibi görünseler de gerçekten efsâne olduklarını göstermek ve işin doğrusunu spor tarihi araştırmacıları ve meraklılar için bulup çıkartmaktı.”
Mehmet Yüce
İkinci El
“Futbolist”. 19. yüzyılın sonlarında Türkiye'de ilk futbol oynamaya başlayanlara, dönemin neşriyatında böyle denirmiş! Mehmet Yüce'nin dönemin basınını tarayarak yaptığı çalışma, Osmanlı'nın son on yıllarındaki öncü “idmancı” ve “futbolist”lerin portrelerini çiziyor.
İngiliz öncülerden ve ilk Osmanlı “futbolisti” Osman Efendi, Mehmet Ali Fetgeri, Ahmed Robenson, Galip Hasnun, Refik Osman, Zeki Rıza, “Bombacı” Bekir, “Arslan” Nihat gibi nispeten bilinen adlardan unutulmuşlara, elli portre. Spor tarihimiz yanında, gündelik hayattaki modernleşmenin şimdiye kadar pek bakılmamış bir cephesine bakan, bedenle ve “hareket”le ilişkinin dönüşümüne ışık tutan lezzetli bir kitap.
“Memleketimizde spor tarihi konusunda çıkan kitaplar incelendiğinde özellikle kadim dönemlerin geçiştirildiği veya özet halinde verildiği görülür. (...) Umumiyetle birbirinden kopyalanan bu ilk devir için bazı yazarlar... ‘Fenerbahçe'nin ilk futbol maçı buydu, ilk hokey müsabakası burada oynandı,' veya ‘İlk tenisçimiz budur,'gibi
tahminlerini etrafa yaymaktan geri durmazlar. Benim maksadım, bu şehir efsanelerinin, muhtemelen iyi niyetle yazılmış hikâyeler gibi görünseler de gerçekten efsâne olduklarını göstermek ve işin doğrusunu spor tarihi araştırmacıları ve meraklılar için bulup çıkartmaktı.”
Mehmet Yüce