1956 yılında Çorum'a bağlı, Sungurlu'nun Kamışlı köyünde doğmuşum. İlkokuldan sonra köyden ortaokula devam etmek için ayrıldım ama, köyümüzdeki yaşam benim bilinçaltına yerleşmiş; cemler, cemaatlar, saz'lar, söz'ler, söylenen deyişler, düvazde İmamlar. Erenlerin, Evliyaların kerametlerini dinleyerek büyümüştüm, onların yolu da bizde, sazla, deyişle sürdürülüyordu, ben de öyle yaptım, saza, söze, deyiş öğrenmeye, daha sonraları yazmaya başladım.
1974 yılında Almanya'ya gelmem bu hevesimi söndüremedi. Gelirken beraberimde getirdiğim 200 kadar deyiş ve düvazde İmam'ı, defterlerimde topladım, duruyor. Okumaya ve yazmaya meraklı bir kişiyim, özellikle Astronomiye büyük merakım var. Gelenek ve göreneklerimizi devam ettirme çabası içindeyim. İnsan sevgisine dayalı, bilime, tekniğe önem veren, yeniliğe açık bir kültür, bana göre devam ettirilmelidir. Tasavvuf konularına bir başka ilgi duyuyorum. Evliya menkıbelerine, akılcıl açıdan anlam vermeye çalışıyor, neden, niçin gibi sorular sorup cevap bulmaya çalışıyorum. Hacı Bektaş'ın, "Dört Kapı, Kırk Makam" ilkesinden yola çıkılması gerektiğini savunup insanın ancak öyle, olgun, kamil, engin olacağına inanıyorum.
Almanya'da kuşaklar arasında başgösteren kültür çatışmaları deyişlerime yansıdı. Daha önce "Sevgi Kuşağı" adında şiirlerimden oluşan ve ara ara düz yazılar serpiştirdiğim bir kitabım ve "Bal çiçekleri" adında Almanya'da yirmi arkadaşımın Deyişlerinden oluşan bir kitap yayınladık. Bir de yedi yıl beraber çalışmalar yaptığımız, yetişmesinde büyük emek harcadığım Sivas-Suşehri-Şenbağlar köyünden kızım kadar sevdiğim Dursuna Bacı'yı bir trafik kazasında çok genç kaybetmemizin ardından onun hayatını ve deyişlerinden oluşturduğum "Gül Olmak İstedim" isimli kitap yazıp, yayınladım.
Zakirler, Aşıklar, Ozanlar yolunda bir çabam olduğu için, böyle çalışmaları zevkle yapıyorum. Alevilik, Bektaşilik felsefesine, yoluna laik olmaya çalışarak yaşamımı Almanya'nın Dortmund şehrinde bir halat fabrikasında çalışarak sürdürüyorum. Bir deyişimden bölümlerle sözlerimi bağlıyayım.
İnsanları sevmek karım / Gıybet almam ben insana / Ya severim ya acırım / Düşman olmam ben insana... / Gürani çatabilirler / Her yöne sapabilirler / Hatalar yapabilirler / Kinle dolmam ben insana.
1956 yılında Çorum'a bağlı, Sungurlu'nun Kamışlı köyünde doğmuşum. İlkokuldan sonra köyden ortaokula devam etmek için ayrıldım ama, köyümüzdeki yaşam benim bilinçaltına yerleşmiş; cemler, cemaatlar, saz'lar, söz'ler, söylenen deyişler, düvazde İmamlar. Erenlerin, Evliyaların kerametlerini dinleyerek büyümüştüm, onların yolu da bizde, sazla, deyişle sürdürülüyordu, ben de öyle yaptım, saza, söze, deyiş öğrenmeye, daha sonraları yazmaya başladım.
1974 yılında Almanya'ya gelmem bu hevesimi söndüremedi. Gelirken beraberimde getirdiğim 200 kadar deyiş ve düvazde İmam'ı, defterlerimde topladım, duruyor. Okumaya ve yazmaya meraklı bir kişiyim, özellikle Astronomiye büyük merakım var. Gelenek ve göreneklerimizi devam ettirme çabası içindeyim. İnsan sevgisine dayalı, bilime, tekniğe önem veren, yeniliğe açık bir kültür, bana göre devam ettirilmelidir. Tasavvuf konularına bir başka ilgi duyuyorum. Evliya menkıbelerine, akılcıl açıdan anlam vermeye çalışıyor, neden, niçin gibi sorular sorup cevap bulmaya çalışıyorum. Hacı Bektaş'ın, "Dört Kapı, Kırk Makam" ilkesinden yola çıkılması gerektiğini savunup insanın ancak öyle, olgun, kamil, engin olacağına inanıyorum.
Almanya'da kuşaklar arasında başgösteren kültür çatışmaları deyişlerime yansıdı. Daha önce "Sevgi Kuşağı" adında şiirlerimden oluşan ve ara ara düz yazılar serpiştirdiğim bir kitabım ve "Bal çiçekleri" adında Almanya'da yirmi arkadaşımın Deyişlerinden oluşan bir kitap yayınladık. Bir de yedi yıl beraber çalışmalar yaptığımız, yetişmesinde büyük emek harcadığım Sivas-Suşehri-Şenbağlar köyünden kızım kadar sevdiğim Dursuna Bacı'yı bir trafik kazasında çok genç kaybetmemizin ardından onun hayatını ve deyişlerinden oluşturduğum "Gül Olmak İstedim" isimli kitap yazıp, yayınladım.
Zakirler, Aşıklar, Ozanlar yolunda bir çabam olduğu için, böyle çalışmaları zevkle yapıyorum. Alevilik, Bektaşilik felsefesine, yoluna laik olmaya çalışarak yaşamımı Almanya'nın Dortmund şehrinde bir halat fabrikasında çalışarak sürdürüyorum. Bir deyişimden bölümlerle sözlerimi bağlıyayım.
İnsanları sevmek karım / Gıybet almam ben insana / Ya severim ya acırım / Düşman olmam ben insana... / Gürani çatabilirler / Her yöne sapabilirler / Hatalar yapabilirler / Kinle dolmam ben insana.
