Aliya

Stok Kodu:
9786056375101
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
139
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786056375101
404012
Aliya
Aliya
14.00
Ellerimi oksijen çadırının içine sokuyorum, işaret parmağımla okşuyorum. Elleri o kadar küçük ki... Ona değerken, inciteceğimden korkuyorum. Dünya başıma yıkılıyor. Bir annenin böyle bir anda üzüntüden ölmesi mi yoksa tam tersi çok güçlü olması mı gerekiyor? Öteki çocuklar kuş, kedi, köpek, ağaç resmi yaptı ama Aliya'nın yaptığı resim beni çok şaşırttı. Bir çocuk içindeki duyguları bundan daha güzel nasıl anlatabilir? Beynim duruyor, sadece nefes alıp verdiğimi hissediyorum. Bir annenin yaşayabileceği en zor anlardan birini yaşıyorum. Sevinçten hüngür hüngür ağlamaya başlıyorum. Ağlamama anlam veremeyen kızım, bana sımsıkı sarılıp gözümdeki yaşları siliyor. O kadar yorgunum ki baba, ruhum öyle şiddetli depremler yaşadı ki... Bunun enkazı da çok büyük oldu. "Fakirlikten başka paylaşacak hiçbir şeyimiz yok" derken, aslında çok şey ifade ediyorlardı. Yoksullukta bile bu kadar cömert olan bu insanların, bizimle paylaşacak daha çok şeyleri olduğunu öğrendim. Ben onu zaten on metreden, güzel kokusundan tanıdım. Hızla yanına yaklaşıp: Anne... Annem... Canım annem... diyerek sarıldım.
Ellerimi oksijen çadırının içine sokuyorum, işaret parmağımla okşuyorum. Elleri o kadar küçük ki... Ona değerken, inciteceğimden korkuyorum. Dünya başıma yıkılıyor. Bir annenin böyle bir anda üzüntüden ölmesi mi yoksa tam tersi çok güçlü olması mı gerekiyor? Öteki çocuklar kuş, kedi, köpek, ağaç resmi yaptı ama Aliya'nın yaptığı resim beni çok şaşırttı. Bir çocuk içindeki duyguları bundan daha güzel nasıl anlatabilir? Beynim duruyor, sadece nefes alıp verdiğimi hissediyorum. Bir annenin yaşayabileceği en zor anlardan birini yaşıyorum. Sevinçten hüngür hüngür ağlamaya başlıyorum. Ağlamama anlam veremeyen kızım, bana sımsıkı sarılıp gözümdeki yaşları siliyor. O kadar yorgunum ki baba, ruhum öyle şiddetli depremler yaşadı ki... Bunun enkazı da çok büyük oldu. "Fakirlikten başka paylaşacak hiçbir şeyimiz yok" derken, aslında çok şey ifade ediyorlardı. Yoksullukta bile bu kadar cömert olan bu insanların, bizimle paylaşacak daha çok şeyleri olduğunu öğrendim. Ben onu zaten on metreden, güzel kokusundan tanıdım. Hızla yanına yaklaşıp: Anne... Annem... Canım annem... diyerek sarıldım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat