"Şiirleri kısa, ateşli, çoğunlukla çok yüreklidir; Sözcüklerin zarifliği altına gizlenmiş bir tür zevk hoyratlığı vardır bu şiirlerde. Birkaç yüzyıllık bir aradan sonra Meleagros'un devamı ve en kusursuz mirasçısıdır. Şehveti, kadınları, gizemi, yürekteki hüznün tadını sever. Hıristiyan olsa bile pagan ozanların sonuncusudur." -Brasillach- Bir İstanbullu ozanlar seçkisi yapılsa, girecek ilk adlardan biri... "Yüzyıllar önce gelip geçmiş İstanbul'dan. Benim bugün deli gibi sevdiğim bu kenti, bu denizi, bu gökyüzünü, bu ışığı tanımış. Boğazın baharda erguvanlarla donandığını, kışın lüferin karaya vurduğunu, lodosla denizin dağlara çıktığını görmüş. O da sevmiş olmalı İstanbul'u - bu olağanüstü kenti sevmemek elde mi?" -Samih Rifat-
"Şiirleri kısa, ateşli, çoğunlukla çok yüreklidir; Sözcüklerin zarifliği altına gizlenmiş bir tür zevk hoyratlığı vardır bu şiirlerde. Birkaç yüzyıllık bir aradan sonra Meleagros'un devamı ve en kusursuz mirasçısıdır. Şehveti, kadınları, gizemi, yürekteki hüznün tadını sever. Hıristiyan olsa bile pagan ozanların sonuncusudur." -Brasillach- Bir İstanbullu ozanlar seçkisi yapılsa, girecek ilk adlardan biri... "Yüzyıllar önce gelip geçmiş İstanbul'dan. Benim bugün deli gibi sevdiğim bu kenti, bu denizi, bu gökyüzünü, bu ışığı tanımış. Boğazın baharda erguvanlarla donandığını, kışın lüferin karaya vurduğunu, lodosla denizin dağlara çıktığını görmüş. O da sevmiş olmalı İstanbul'u - bu olağanüstü kenti sevmemek elde mi?" -Samih Rifat-