12 Eylül 1980 sonrasında veya arefesinde Diyarbakır'dan ‘gitmek' zorunda kalan ve çoğu yirmi yılı aşkın süre gurbette yaşayan Kürt siyasal mültecilerle söyleşiler yer alıyor bu kitapta. Önce çocukluklarının, gençliklerinin Diyarbekir'ine (ve Lice'sine, Silvan'ına, Ergani'sine, Pîran'ına...) dair hatırladıklarını anlatıyorlar. Sonra, 1960'ların sonlarından 1970'lere uzanan yoğun siyasal hareketlilik döneminin aktivistleri olarak, bu döneme ilişkin tanıklıklarını aktarıyorlar. Nihayet, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasındaki atmosferi ve gerek Ortadoğu'da, gerek Avrupa'daki sürgünlük yaşantılarını hikâye ediyorlar. Mülteciliğin iki boyutunu da ortaya seriyor bu deneyimler: Hem tahribatı, çilesi, özlemleri - bilhassa Diyarbakır'ın burunda tütüşü... Hem de Avrupa'da bir "Kürt diaspora"sının oluşumuna etkileri özellikle "İsveç Ekolü" olarak tanımlanan diaspora ortamının ortaya çıkışı... Şeyhmus Diken'in yaptığı söyleşiler, Diyarbakır ‘muhabbeti'yle ilgili olduğu kadar, Kürt syasal hareketinin ideolojik evreniyle ilgili zengin bir dokümantasyon da sunuyor. Mehmed Uzun'un "Sunuş"u, Tarık Ziya Ekinci'nin "sürgünlük" olgusu üzerine bir değerlendirmesi... ve Tarık Ziya Ekinci, Fevzi Karadeniz, Aziz Alış, J. İhsan Espar, Mehdi Zana, Mahmut Önder, Zerruk Vakıfahmetoğlu, Malmîsanij, Gani Cansever (Heval), Keya İzol, Yaşar Karadoğan, Amed Tîgrîs (A. Meki Dalaba), Abid Dündar, Goran Candan, Haydar Diljen, Bayram Ayaz, Nedim Dağdeviren, Zekeriya Çelik, Kutbettin Alış, Sait Güven, Vildan Saim Tanrıkulu'yla yapılan söyleşiler.
12 Eylül 1980 sonrasında veya arefesinde Diyarbakır'dan ‘gitmek' zorunda kalan ve çoğu yirmi yılı aşkın süre gurbette yaşayan Kürt siyasal mültecilerle söyleşiler yer alıyor bu kitapta. Önce çocukluklarının, gençliklerinin Diyarbekir'ine (ve Lice'sine, Silvan'ına, Ergani'sine, Pîran'ına...) dair hatırladıklarını anlatıyorlar. Sonra, 1960'ların sonlarından 1970'lere uzanan yoğun siyasal hareketlilik döneminin aktivistleri olarak, bu döneme ilişkin tanıklıklarını aktarıyorlar. Nihayet, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasındaki atmosferi ve gerek Ortadoğu'da, gerek Avrupa'daki sürgünlük yaşantılarını hikâye ediyorlar. Mülteciliğin iki boyutunu da ortaya seriyor bu deneyimler: Hem tahribatı, çilesi, özlemleri - bilhassa Diyarbakır'ın burunda tütüşü... Hem de Avrupa'da bir "Kürt diaspora"sının oluşumuna etkileri özellikle "İsveç Ekolü" olarak tanımlanan diaspora ortamının ortaya çıkışı... Şeyhmus Diken'in yaptığı söyleşiler, Diyarbakır ‘muhabbeti'yle ilgili olduğu kadar, Kürt syasal hareketinin ideolojik evreniyle ilgili zengin bir dokümantasyon da sunuyor. Mehmed Uzun'un "Sunuş"u, Tarık Ziya Ekinci'nin "sürgünlük" olgusu üzerine bir değerlendirmesi... ve Tarık Ziya Ekinci, Fevzi Karadeniz, Aziz Alış, J. İhsan Espar, Mehdi Zana, Mahmut Önder, Zerruk Vakıfahmetoğlu, Malmîsanij, Gani Cansever (Heval), Keya İzol, Yaşar Karadoğan, Amed Tîgrîs (A. Meki Dalaba), Abid Dündar, Goran Candan, Haydar Diljen, Bayram Ayaz, Nedim Dağdeviren, Zekeriya Çelik, Kutbettin Alış, Sait Güven, Vildan Saim Tanrıkulu'yla yapılan söyleşiler.