İnsan Yönetme Sanatı adlı eserinde Herbert N. Casson, insan karakterinin önemiyle ilgili olarak şunları söylemektedir. "Bütün sosyal mücadelelerin en yüksek hedefi, daha seviyeli insanlar yetiştirmektir. En büyük sermayelerden daha büyük bir şey, insan karakteridir". Casson şöyle devam eder: "Tok sözlü insanlar iki türlüdür. Birincisi Dürüst olanlardır. Bu tip insanlar doğru söylerler ve çevrelerine karşı saygılıdırlar. Ve bu insanlar 'biz merkezlidirler'. İkinci tip tok sözlü insanlar kaba olanlardır. Bunlar da doğru söylerler fakat çevrelerine saygılı değildirler ve 'ben merkezlidirler".
Karakterin oluşumunda eğitimin olduğu kadar, irsi yapı, yani geçmişten intikal eden biyolojik yapıyla birlikte kültürel yekünün etkisinin de olduğu bilinmektedir. Casson'ın sözünü ettiği "biz merkezli" anlalış, Türk kültüründe öteden beri vardı. Bu anlayışın bir sonucu olarak, tarihte kurmuş oldukları büyük devletlerle ve en son kurulmuş olan Osmanlı Devleti ile Türk Milleti, insani merkezli anlayışıyla, "biz merkezli" anlayışın eşsiz örneklerini vermişlerdir. Elinizdeki bu kitapta, Osmanlı'dan itibaren askeri, siyasi, sosyal ve kültürel sahalarda yapılmış olan ıslahat ve ınkılap düzenleneleriyle nereden nereye gelindiğini, ana hatlarıyla anlatılmaya çalışılmıştır.
İnsan Yönetme Sanatı adlı eserinde Herbert N. Casson, insan karakterinin önemiyle ilgili olarak şunları söylemektedir. "Bütün sosyal mücadelelerin en yüksek hedefi, daha seviyeli insanlar yetiştirmektir. En büyük sermayelerden daha büyük bir şey, insan karakteridir". Casson şöyle devam eder: "Tok sözlü insanlar iki türlüdür. Birincisi Dürüst olanlardır. Bu tip insanlar doğru söylerler ve çevrelerine karşı saygılıdırlar. Ve bu insanlar 'biz merkezlidirler'. İkinci tip tok sözlü insanlar kaba olanlardır. Bunlar da doğru söylerler fakat çevrelerine saygılı değildirler ve 'ben merkezlidirler".
Karakterin oluşumunda eğitimin olduğu kadar, irsi yapı, yani geçmişten intikal eden biyolojik yapıyla birlikte kültürel yekünün etkisinin de olduğu bilinmektedir. Casson'ın sözünü ettiği "biz merkezli" anlalış, Türk kültüründe öteden beri vardı. Bu anlayışın bir sonucu olarak, tarihte kurmuş oldukları büyük devletlerle ve en son kurulmuş olan Osmanlı Devleti ile Türk Milleti, insani merkezli anlayışıyla, "biz merkezli" anlayışın eşsiz örneklerini vermişlerdir. Elinizdeki bu kitapta, Osmanlı'dan itibaren askeri, siyasi, sosyal ve kültürel sahalarda yapılmış olan ıslahat ve ınkılap düzenleneleriyle nereden nereye gelindiğini, ana hatlarıyla anlatılmaya çalışılmıştır.
