MÖ. 400 yıllarında, Hellen Tarihçi Ksenephon (Xenophon) tarafından kaleme alınan düzyazı eserdir. "On Binlerin Dönüşü" adıyla da bilinen eser, Ksenophon'un da içinde bulunduğu on bin civarında Yunan askerinin ülkelerine dönüş hikayesini anlatır. "Yürümek, ilerlemek, tırmanmak" gibi anlamlara gelen ve kitaba da adını veren Anabasis, bu on bin civarındaki askerin Cyrus'un önderliğinde savaşa giderken yaşadıklarıyla başlar ve yapılan savaş sonrasında ortada kalan ve Persler tarafından adeta ölüme gönderilen bu askerlerin kader ağlarının nasıl örüldüğüyle devam eder. Anadolu'dan Mezopotamya'ya, oradan da kuzeye Karadeniz taraflarına, doğudan batıya, şimdiki İstanbul'a kadar tüm toprakları kateden bu ordunun amacı vatanlarına dönebilmektir. Kardeşi II. Artakserkes'i devirerek Pers tahtına oturmayı planlayan Cyrus'un bu paralı askerleri, mağlubiyetten sonra binbir güçlükle yollarına devam edebileceklerdir. Zorlu dağları aştıkları ve hep bir tırmanış içerisinde olduklarından, Ksenophon, eserine Anabasis adını uygun görmüş, bir bakıma yapılan yolculuğun zorluğu anlatılmak istenmiştir. Antik Çağ'ın en önemli eserlerinden biri olan Anabasis, o dönemin Anadolu kültürü ve medeniyeti hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Askerlerin izlediği yollar üzerinden, bölgelerin tarihleri ve coğrafyaları hakkında da önemli detaylar sunulmaktadır. Genel olarak politika, savaş ve savaş sanatı üzerine de çıkarımların rahatlıkla yapılabileceği bu çalışma, İngilizceden özgün çevirisiyle sunulmuştur. Yazar Ksenophon, bir ara ordunun başına geçtiği kısımlarda, olayları anlatırken hem askerî dehasını, hem kendi kişisel özelliklerini, hem de dönem insanının psikolojik, sosyolojik ve ahlaki yapısını çok güzel şekilde anlatmaktadır.
MÖ. 400 yıllarında, Hellen Tarihçi Ksenephon (Xenophon) tarafından kaleme alınan düzyazı eserdir. "On Binlerin Dönüşü" adıyla da bilinen eser, Ksenophon'un da içinde bulunduğu on bin civarında Yunan askerinin ülkelerine dönüş hikayesini anlatır. "Yürümek, ilerlemek, tırmanmak" gibi anlamlara gelen ve kitaba da adını veren Anabasis, bu on bin civarındaki askerin Cyrus'un önderliğinde savaşa giderken yaşadıklarıyla başlar ve yapılan savaş sonrasında ortada kalan ve Persler tarafından adeta ölüme gönderilen bu askerlerin kader ağlarının nasıl örüldüğüyle devam eder. Anadolu'dan Mezopotamya'ya, oradan da kuzeye Karadeniz taraflarına, doğudan batıya, şimdiki İstanbul'a kadar tüm toprakları kateden bu ordunun amacı vatanlarına dönebilmektir. Kardeşi II. Artakserkes'i devirerek Pers tahtına oturmayı planlayan Cyrus'un bu paralı askerleri, mağlubiyetten sonra binbir güçlükle yollarına devam edebileceklerdir. Zorlu dağları aştıkları ve hep bir tırmanış içerisinde olduklarından, Ksenophon, eserine Anabasis adını uygun görmüş, bir bakıma yapılan yolculuğun zorluğu anlatılmak istenmiştir. Antik Çağ'ın en önemli eserlerinden biri olan Anabasis, o dönemin Anadolu kültürü ve medeniyeti hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Askerlerin izlediği yollar üzerinden, bölgelerin tarihleri ve coğrafyaları hakkında da önemli detaylar sunulmaktadır. Genel olarak politika, savaş ve savaş sanatı üzerine de çıkarımların rahatlıkla yapılabileceği bu çalışma, İngilizceden özgün çevirisiyle sunulmuştur. Yazar Ksenophon, bir ara ordunun başına geçtiği kısımlarda, olayları anlatırken hem askerî dehasını, hem kendi kişisel özelliklerini, hem de dönem insanının psikolojik, sosyolojik ve ahlaki yapısını çok güzel şekilde anlatmaktadır.