Nurettin Topçu'nun bana yazmış olduğu mektupları yayımlanmak üzere kaleme aldığım bu kitapta okuyucu, tamamı belki iki formayı geçmeyen bu 18 mektubun dışında, daha çok benim hatıra ve izlenimlerimi bulacaktır.
Doğrusu biraz da 1950'li yılların şartlarında Anadolu'dan intibalarımı ve öğretmenlik hayatımı da anlatmak istedim. Böylece bu bir bakıma, mektupların en eskisinin üzerinden 60 yıl geçtikten sonra bunların bana yeniden hatırlattıkları yanında 1950'li yılların şartlarından başlayarak ömrümün kırk yılını alan Anadolu hayatımdan intibaları taşıyan bir kitap oldu.
Zannediyorum bu hatıralar memleketin kazançlarıyla beraber kayıplarının da bir açıdan muhasebesi olacak.
Nurettin Topçu'nun bana yazmış olduğu mektupları yayımlanmak üzere kaleme aldığım bu kitapta okuyucu, tamamı belki iki formayı geçmeyen bu 18 mektubun dışında, daha çok benim hatıra ve izlenimlerimi bulacaktır.
Doğrusu biraz da 1950'li yılların şartlarında Anadolu'dan intibalarımı ve öğretmenlik hayatımı da anlatmak istedim. Böylece bu bir bakıma, mektupların en eskisinin üzerinden 60 yıl geçtikten sonra bunların bana yeniden hatırlattıkları yanında 1950'li yılların şartlarından başlayarak ömrümün kırk yılını alan Anadolu hayatımdan intibaları taşıyan bir kitap oldu.
Zannediyorum bu hatıralar memleketin kazançlarıyla beraber kayıplarının da bir açıdan muhasebesi olacak.