"Gerçi Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz
Ne Türkçe yazar okuruz ne de Rumca söyleriz
Öyle bir mahludî hatt-ı tarikatımız vardır
Hurufumuz Yunanîce, Türkçe meram eyleriz"
1896'da basılmış bu dörtlük, Anadolu'da yaşayan, Türçeden başka dil bilmeyen, dillerini Yunan alfabesiyle yazan ve Rum Ortodoks kilisesine bağlı insanları, yani Karamanlıları, kendi dillerince anlatır. Kullandıkları dile Yavan Türkçe, Sade Türkçe, Açık Türkçe veya Anadolu Lisanı der; birbirlerine "Anadolulu hemşehrilerimiz" veya "Anadolu karındaşlarımız" diye hitap ederlerdi. Çocuklarına da Kıymet, Karagöz, Malkoç, Kutlubey, Alagöz, Kaplan, Yağmur, Gülen, Budak, Timur, Kuzu, Bülbül, Demir, Gülyar, Nazik, Duman, Yanık gibi Türkçe isimlerle vaftiz ederlerdi. Bilinen ilk örneği 16. yüzyıla ait olan Karamanlıca basılı eserler, 19. yüzyılda kendi çapında bir üretim patlaması yaşayarak hatırı sayılır bir külliyet oluşturmuştur. Bu külliyatın ülkemizde en tanınan örneği, ilk Türkçe romanlardan olan Temaşa-i Dünya ve Cefakâr ü Cefakeş'tir. Karamanlıca basılı eserler, Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nin yayımladığı yedi ciltlik bir kaynakçayla bilim dünyasında tanınır. Anadolulu Hemşehrilerimiz, Türkiye'de sınırlı sayıda araştırmacı ve akademisyenin ürün verdiği Karamanlıca konusuna, şimdiye dek bilimsel kayıtlara geçmemiş bazı basılı eserleri yayımlayarak katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bunun yanı sıra da, Karamanlıca ve Karamanlılar hakkında bilinenleri sistemli biçimde derleyerek okuyucuya sunuyor. Gazanfer İbar (1954) ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ve Pennsylvania State University'de eğitim gördü. Çokuluslu bir şirkette yönetici olarak çalışıyor. Kitap başta olmak üzere her türlü belge ve görsel malzemeye büyük ilgi duyuyor ve yıllardır belirli konularla koleksiyonlar yapıyor. Simurg Kitap Kokusu, Collection ve Marketing Türkiye bilhassa gençler arasında yaygınlaşması için çaba gösteriyor.
"Gerçi Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz
Ne Türkçe yazar okuruz ne de Rumca söyleriz
Öyle bir mahludî hatt-ı tarikatımız vardır
Hurufumuz Yunanîce, Türkçe meram eyleriz"
1896'da basılmış bu dörtlük, Anadolu'da yaşayan, Türçeden başka dil bilmeyen, dillerini Yunan alfabesiyle yazan ve Rum Ortodoks kilisesine bağlı insanları, yani Karamanlıları, kendi dillerince anlatır. Kullandıkları dile Yavan Türkçe, Sade Türkçe, Açık Türkçe veya Anadolu Lisanı der; birbirlerine "Anadolulu hemşehrilerimiz" veya "Anadolu karındaşlarımız" diye hitap ederlerdi. Çocuklarına da Kıymet, Karagöz, Malkoç, Kutlubey, Alagöz, Kaplan, Yağmur, Gülen, Budak, Timur, Kuzu, Bülbül, Demir, Gülyar, Nazik, Duman, Yanık gibi Türkçe isimlerle vaftiz ederlerdi. Bilinen ilk örneği 16. yüzyıla ait olan Karamanlıca basılı eserler, 19. yüzyılda kendi çapında bir üretim patlaması yaşayarak hatırı sayılır bir külliyet oluşturmuştur. Bu külliyatın ülkemizde en tanınan örneği, ilk Türkçe romanlardan olan Temaşa-i Dünya ve Cefakâr ü Cefakeş'tir. Karamanlıca basılı eserler, Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nin yayımladığı yedi ciltlik bir kaynakçayla bilim dünyasında tanınır. Anadolulu Hemşehrilerimiz, Türkiye'de sınırlı sayıda araştırmacı ve akademisyenin ürün verdiği Karamanlıca konusuna, şimdiye dek bilimsel kayıtlara geçmemiş bazı basılı eserleri yayımlayarak katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bunun yanı sıra da, Karamanlıca ve Karamanlılar hakkında bilinenleri sistemli biçimde derleyerek okuyucuya sunuyor. Gazanfer İbar (1954) ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ve Pennsylvania State University'de eğitim gördü. Çokuluslu bir şirkette yönetici olarak çalışıyor. Kitap başta olmak üzere her türlü belge ve görsel malzemeye büyük ilgi duyuyor ve yıllardır belirli konularla koleksiyonlar yapıyor. Simurg Kitap Kokusu, Collection ve Marketing Türkiye bilhassa gençler arasında yaygınlaşması için çaba gösteriyor.