9789758293995
515322
https://www.kitapvekahve.com/anadolunun-etnoarkeolojisi-ciltli
Anadolu'nun Etnoarkeolojisi (Ciltli)
105.00
Anadolu'daki devlet öncesi toplumların ekonomik örgütlenmesinin yeniden canlandırılması söz konusu olduğunda, bağımsız bir bilim dalı olarak arkeoloji yetersiz kalır. Bu eksiklik bir dereceye kadar arkeolojik bağlamda saptanan örnekleri, geleneksel tarım toplumları hakkındaki bilgilerle karşılaştıran etnoarkeoloji sayesinde giderilir. Gerçekten de Anadolu'nun zengin etnografik malzemesi, Tunç ve Demir Çağı kırsal topluluklarının ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin muammalı arkeolojik belgelerin çözümlenmesinde kullanılabilir. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki halklar bileşiminin bir mikro modelinin, yaklaşık üç kuşak önce kurulan Cumhuriyet'e miras kalması bakımından Türkiye'nin etnografik belgeleri eşsizdir. Artık çağdaş Türkiye'de büyük aşiret örgütlenmeleri olmamasına rağmen, uzak bölgelerde yaşayan daha küçük dağınık aşiret grupları ve köy toplulukları, sadece etnik kimliklerini değil, derin kök salmış sosyal örgütlenme ve geçim stratejileri modellerinin de çoğunu korumayı başarmışlardır. Özellikle, doğu ve güneydoğu bölgelerindeki göçebe ve yarı göçebe çoban toplulukları arasında aşiret yapısının sosyal örgütlenmenin önemli bir unsuru olmaya devam ettiği bu tür kırsal toplulukların belgeleri, Türkiye'deki "yaşayan arkeoloji" için zengin ve çeşitli bir veri tabanı oluşturmaktadır. M.Ö.2. binyılın okur yazar toplumları söz konusu olduğunda bile, sosyal statü ve sınıf ayrımının ev mimarisi ve ölü gömme âdetlerine nasıl yansıdığı incelenirken, etnografya arkeolojiyi ve yazılı belgeleri tamamlar.
Prof. Jak Yakar, bu sahada geçirdiği uzun yılların birikimini aktardığı kitabında, Anadolu'daki kırsal toplulukların uzak geçmişten süzülüp gelen yaşam tarzlarını ve geleneklerini, 21. yüzyılın başında kırsal sektörde yaşanan hızlı modernizasyona yenik düşebilecekleri düşüncesiyle, titizlikle kayda geçiriyor. Anadolu'nun Etnoarkeolojisi, yazarın sahada ve kütüphanede veri toplamakla geçen yıllarının ürünü olan kapsamlı bir çalışma.
Anadolu'daki devlet öncesi toplumların ekonomik örgütlenmesinin yeniden canlandırılması söz konusu olduğunda, bağımsız bir bilim dalı olarak arkeoloji yetersiz kalır. Bu eksiklik bir dereceye kadar arkeolojik bağlamda saptanan örnekleri, geleneksel tarım toplumları hakkındaki bilgilerle karşılaştıran etnoarkeoloji sayesinde giderilir. Gerçekten de Anadolu'nun zengin etnografik malzemesi, Tunç ve Demir Çağı kırsal topluluklarının ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin muammalı arkeolojik belgelerin çözümlenmesinde kullanılabilir. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki halklar bileşiminin bir mikro modelinin, yaklaşık üç kuşak önce kurulan Cumhuriyet'e miras kalması bakımından Türkiye'nin etnografik belgeleri eşsizdir. Artık çağdaş Türkiye'de büyük aşiret örgütlenmeleri olmamasına rağmen, uzak bölgelerde yaşayan daha küçük dağınık aşiret grupları ve köy toplulukları, sadece etnik kimliklerini değil, derin kök salmış sosyal örgütlenme ve geçim stratejileri modellerinin de çoğunu korumayı başarmışlardır. Özellikle, doğu ve güneydoğu bölgelerindeki göçebe ve yarı göçebe çoban toplulukları arasında aşiret yapısının sosyal örgütlenmenin önemli bir unsuru olmaya devam ettiği bu tür kırsal toplulukların belgeleri, Türkiye'deki "yaşayan arkeoloji" için zengin ve çeşitli bir veri tabanı oluşturmaktadır. M.Ö.2. binyılın okur yazar toplumları söz konusu olduğunda bile, sosyal statü ve sınıf ayrımının ev mimarisi ve ölü gömme âdetlerine nasıl yansıdığı incelenirken, etnografya arkeolojiyi ve yazılı belgeleri tamamlar.
Prof. Jak Yakar, bu sahada geçirdiği uzun yılların birikimini aktardığı kitabında, Anadolu'daki kırsal toplulukların uzak geçmişten süzülüp gelen yaşam tarzlarını ve geleneklerini, 21. yüzyılın başında kırsal sektörde yaşanan hızlı modernizasyona yenik düşebilecekleri düşüncesiyle, titizlikle kayda geçiriyor. Anadolu'nun Etnoarkeolojisi, yazarın sahada ve kütüphanede veri toplamakla geçen yıllarının ürünü olan kapsamlı bir çalışma.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.