“Her şey değişiyordu ve tüm dünya buna ayak uyduruyordu. Mahalleler, yollar, sokaklar, evler ve insanlar; hiçbir şey yerinde durmuyordu. Madem öyle, ben de bir çivi daha çakayım dedim şu canına yandığımın dünyasına,” diyor Emrah Ateş, Anı Koleksiyoncusu için.
Gecekondulardan villalara, meyve ağaçlarından elektrik direklerine, piknik alanlarından alışveriş merkezlerine, hapishanelerden toplu konutlara, mahalle aşklarından kara sevdalara, direnenlerden direnemeyenlere, kayıpları olanlardan kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlara… Hepimizin bildiği, tanık olduğu bir dünya…
Kaybedilenleri anma ve arayış yolunda olan bu öyküler, yaşı ve gönlü çocuklara hitap ediyor. İlk kitabı Hayat Meyhanesi'ndeki masalar, bu kez çocukluğun kayıp anılarında, okurlarını bekliyor.
“Her şey değişiyordu ve tüm dünya buna ayak uyduruyordu. Mahalleler, yollar, sokaklar, evler ve insanlar; hiçbir şey yerinde durmuyordu. Madem öyle, ben de bir çivi daha çakayım dedim şu canına yandığımın dünyasına,” diyor Emrah Ateş, Anı Koleksiyoncusu için.
Gecekondulardan villalara, meyve ağaçlarından elektrik direklerine, piknik alanlarından alışveriş merkezlerine, hapishanelerden toplu konutlara, mahalle aşklarından kara sevdalara, direnenlerden direnemeyenlere, kayıpları olanlardan kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlara… Hepimizin bildiği, tanık olduğu bir dünya…
Kaybedilenleri anma ve arayış yolunda olan bu öyküler, yaşı ve gönlü çocuklara hitap ediyor. İlk kitabı Hayat Meyhanesi'ndeki masalar, bu kez çocukluğun kayıp anılarında, okurlarını bekliyor.