Sultan Abdülmecit'in 1855'de Dolmabahçe Sarayı'nı yaptırmasından sonra padişahların terk ettikleri, her geçen gün biraz daha harap olan Topkapı Sarayı'nı müzeye dönüştürmek gibi çok zor bir görevi de üstlenen Tahsin Öz, Topkapı Sarayı yönetiminde olduğu yıllarda, o günlerin kültürel yönden en popüler kişilerinden birisi olmuştur. Müze çalışmalarının yanı sıra çeşitli gazete ve dergilerde sürekli Türk kültürünü tanıtan yazılar yazmıştır. Türk sanatını yansıtan kaynak kitapların olmayışına rağmen yazıları ile bu konuda büyük bir boşluğu doldurmuştur. Günümüzde bu konularda yazılmış çok sayıda yayın olmasına rağmen Tahsin Öz'ün yazıları hala ana kaynaklar arasında yer almaktadır. Ne yazık ki, ölümünden sonra O'nunla ilgili yayınların sayıca az oluşu ise müze kültürümüz yönünden hem düşündürücü, hem de üzüntü vericidir. Bu konuda yalnızca O'nu yakından tanıyanlar birkaç yazı yazmış, sonradan da bazı ansiklopedi maddelerinde haklı olduğu yeri almıştır.
Sultan Abdülmecit'in 1855'de Dolmabahçe Sarayı'nı yaptırmasından sonra padişahların terk ettikleri, her geçen gün biraz daha harap olan Topkapı Sarayı'nı müzeye dönüştürmek gibi çok zor bir görevi de üstlenen Tahsin Öz, Topkapı Sarayı yönetiminde olduğu yıllarda, o günlerin kültürel yönden en popüler kişilerinden birisi olmuştur. Müze çalışmalarının yanı sıra çeşitli gazete ve dergilerde sürekli Türk kültürünü tanıtan yazılar yazmıştır. Türk sanatını yansıtan kaynak kitapların olmayışına rağmen yazıları ile bu konuda büyük bir boşluğu doldurmuştur. Günümüzde bu konularda yazılmış çok sayıda yayın olmasına rağmen Tahsin Öz'ün yazıları hala ana kaynaklar arasında yer almaktadır. Ne yazık ki, ölümünden sonra O'nunla ilgili yayınların sayıca az oluşu ise müze kültürümüz yönünden hem düşündürücü, hem de üzüntü vericidir. Bu konuda yalnızca O'nu yakından tanıyanlar birkaç yazı yazmış, sonradan da bazı ansiklopedi maddelerinde haklı olduğu yeri almıştır.