“Ankaralı Arabacı İsmail ve Mustafa Kemâl” romanı, Türk tarihinde mevcut olan “liderler ve bilgeler” geleneğine bir katkı oluşturmak amacıyla kaleme alınmıştır. Oğuz Han'ın Irkıl Hocası, Bilge Kağan'ın Bilge Tonyukuk'u, Cengiz Hanın Gökçe'si, Osman Gazi'nin Edebali'si, Fatih'in Akşemseddin'i ve nice cihangir, bilgeleri ile yaşayarak hatıraları bugüne gelmiştir. Tabiî ki bu bilgeler bir kişiden ibaret değildir. Türk irfanının ruhunu taşıyan nice insan bu kahramanların sohbet ve danışmanlık halkasında bulunmuşlardır.
Mustafa Kemâl'in deha kişiliği yanında çocukluğundan itibaren onun karakterini ve dünya görüşünü yoğuran, şekillendiren şahsiyetler bulunmaktadır. Bu şahsiyetleri tarihî gerçeklerle irtibat kurarak ortaya çıkarmak romancının görevidir. Bu görev hem milletimizin tarihine hem de onun mümtaz şahsiyetlerine karşı vicdan borcumuzdur. Tarihî romanlar sadece kurgudan ibaret olamaz onun zaman ve mekânda karşılığı bulunmalıdır. Aksi halde genç nesiller hayali şahsiyetler ve hakikatle örtüşmeyen bir tarihin içerisinde yaşarlar.
“Ankaralı Arabacı İsmail ve Mustafa Kemâl” ile yakın tarihimizde geniş boyutlarda ele alınmamış “lider ve onu yetiştiren çevresi” okuyucuya yeni bir bakışla tanıtılmıştır. Bundan sonra da devam edecek bir serinin başlangıcı elimizde bulunmaktadır. Diğer kitapları da hep birlikte bekleyeceğimizi düşünüyoruz.
“Ankaralı Arabacı İsmail ve Mustafa Kemâl” romanı, Türk tarihinde mevcut olan “liderler ve bilgeler” geleneğine bir katkı oluşturmak amacıyla kaleme alınmıştır. Oğuz Han'ın Irkıl Hocası, Bilge Kağan'ın Bilge Tonyukuk'u, Cengiz Hanın Gökçe'si, Osman Gazi'nin Edebali'si, Fatih'in Akşemseddin'i ve nice cihangir, bilgeleri ile yaşayarak hatıraları bugüne gelmiştir. Tabiî ki bu bilgeler bir kişiden ibaret değildir. Türk irfanının ruhunu taşıyan nice insan bu kahramanların sohbet ve danışmanlık halkasında bulunmuşlardır.
Mustafa Kemâl'in deha kişiliği yanında çocukluğundan itibaren onun karakterini ve dünya görüşünü yoğuran, şekillendiren şahsiyetler bulunmaktadır. Bu şahsiyetleri tarihî gerçeklerle irtibat kurarak ortaya çıkarmak romancının görevidir. Bu görev hem milletimizin tarihine hem de onun mümtaz şahsiyetlerine karşı vicdan borcumuzdur. Tarihî romanlar sadece kurgudan ibaret olamaz onun zaman ve mekânda karşılığı bulunmalıdır. Aksi halde genç nesiller hayali şahsiyetler ve hakikatle örtüşmeyen bir tarihin içerisinde yaşarlar.
“Ankaralı Arabacı İsmail ve Mustafa Kemâl” ile yakın tarihimizde geniş boyutlarda ele alınmamış “lider ve onu yetiştiren çevresi” okuyucuya yeni bir bakışla tanıtılmıştır. Bundan sonra da devam edecek bir serinin başlangıcı elimizde bulunmaktadır. Diğer kitapları da hep birlikte bekleyeceğimizi düşünüyoruz.
