Sonsuzluğun sesiyle haykırırken dile getirilen sitemlerden, anlatılamayan hüzünlerden, gizlice yapılan yardımların, verilen desteklerin önemi ve değerinden, günün sonunda ışığın kapatılıp uzanılan yataklardaki huzurlu sakin uykulardan, her iki kişiden birinin şiir yazdığı sanatsever ülkeden, kuğuların kaderinden, sıradan bir yağmurun dahi bir insanın kaderini değiştirme gücüne sahip olabileceği anlayışından, suların yüzeyine yazılan yazılardan, yakınlaştırma gücüne sahip sanattan, dalgaların uygun bulduğu yerlere savurduğu ve kendi belirlediği yollarda sürdürülmesini sağladığı hayat yolculuğundan, toprağın altında yatan ölülerden, kafes dışında hiçbir şeyden korkmayan kuşlardan, olumsuzlukları olumlayabilme yeteneğinden, özlem duyulan sonsuzluktan, sonsuz hayattan, gizlenmeye çalışılan acılardan, gerekli olup olmadıkları anlaşılamayan kuralların yazılı olmamasından, yazılı olmayan ilkelerden, ölümün iyi yanlarından, yanıtı olmayan sorulardan, gecelerin bir türlü sonlanamadığı sabahların gri aydınlığından, insan ruhunun olup olmadığı tartışmalarından, öğrenen, öğreten ve üreten her kişiden, amaç, hedef veya amaçsızlık içeren süreçlerden, hayatın anlamsız, ahlaksız ve tutarsız tüm anlarından, inanılabilir inanılmazlıklardan, ölümsüzlüğün öneminden ve önemsizliğinden, sorulabilecek en doğru soruların yanıtlanması en güç olmaları tartışmalarından, anne olmaya hazırlanan tüm kadınların yüzlerinin güzelleşeceği inancından ve zamandan, saf zamandan, salt zamandan, kahrolası zamandan ve ansızın değişen hayattan sonra varılabilecek yer neresiydi; ulaşılabilecek hedefin, ele geçirilen kalenin ve son noktanın içerdiği anlam, anlamsızlık, tutarlılık, tutarsızlık ve son soluk, son soluktan sonraki sonsuzluk neydi?
Evet, iyi kötü, olumlu olumsuz, güzel çirkin tüm varlığıyla, anlam ve anlamsızlığıyla, bir anda, acımasızca ve tutarsızca; ansızın değişir hayat.
Sonsuzluğun sesiyle haykırırken dile getirilen sitemlerden, anlatılamayan hüzünlerden, gizlice yapılan yardımların, verilen desteklerin önemi ve değerinden, günün sonunda ışığın kapatılıp uzanılan yataklardaki huzurlu sakin uykulardan, her iki kişiden birinin şiir yazdığı sanatsever ülkeden, kuğuların kaderinden, sıradan bir yağmurun dahi bir insanın kaderini değiştirme gücüne sahip olabileceği anlayışından, suların yüzeyine yazılan yazılardan, yakınlaştırma gücüne sahip sanattan, dalgaların uygun bulduğu yerlere savurduğu ve kendi belirlediği yollarda sürdürülmesini sağladığı hayat yolculuğundan, toprağın altında yatan ölülerden, kafes dışında hiçbir şeyden korkmayan kuşlardan, olumsuzlukları olumlayabilme yeteneğinden, özlem duyulan sonsuzluktan, sonsuz hayattan, gizlenmeye çalışılan acılardan, gerekli olup olmadıkları anlaşılamayan kuralların yazılı olmamasından, yazılı olmayan ilkelerden, ölümün iyi yanlarından, yanıtı olmayan sorulardan, gecelerin bir türlü sonlanamadığı sabahların gri aydınlığından, insan ruhunun olup olmadığı tartışmalarından, öğrenen, öğreten ve üreten her kişiden, amaç, hedef veya amaçsızlık içeren süreçlerden, hayatın anlamsız, ahlaksız ve tutarsız tüm anlarından, inanılabilir inanılmazlıklardan, ölümsüzlüğün öneminden ve önemsizliğinden, sorulabilecek en doğru soruların yanıtlanması en güç olmaları tartışmalarından, anne olmaya hazırlanan tüm kadınların yüzlerinin güzelleşeceği inancından ve zamandan, saf zamandan, salt zamandan, kahrolası zamandan ve ansızın değişen hayattan sonra varılabilecek yer neresiydi; ulaşılabilecek hedefin, ele geçirilen kalenin ve son noktanın içerdiği anlam, anlamsızlık, tutarlılık, tutarsızlık ve son soluk, son soluktan sonraki sonsuzluk neydi?
Evet, iyi kötü, olumlu olumsuz, güzel çirkin tüm varlığıyla, anlam ve anlamsızlığıyla, bir anda, acımasızca ve tutarsızca; ansızın değişir hayat.