"Kitapta tercih ettiğim yapısal tasnif (beyan, burhan ve irfan) gözümde en isabetli tasnif olma özelliğini korumaktadır. Bu durum sadece sözkonusu tasnifin salt analitik açıdan Arap-İslam kültürünün içinde bulunduğu gerçek durumu bilfiil ifade ediyor olmasından değil, ayni zamanda bu kültürün genel gelişimi boyunca geçirdiği aşamaları da yansıtması dolayısıyladır: Bu kültür önce Kur'an, Hadis ve bunlarla ilgili bilgi alanlarıyla, başlangıçta beyani olarak başlamış, sonra tercümelerle zenginleşerek diğer kültürlere açılmış, bilim ve felsefe şeklinde karşımıza çıkan "burhan" ile tasavvuf ve İşraki felsefede ortaya çıkan "irfan" burada rahat ve verimli bir ortam bulmuş, sonra da bu sistemler arasında etkileşim ve eşleşmeler meydana gelmiştir. Bunun sonucunda ise iki temel akım oluşmuştur: Birincisi özellikle Doğuda ortaya çıkan ve irfanı beyan temeli üzerine kurmaya çalışan akımdır. İkincisi ise özellikle Mağrib ve Endülüs'te ortaya çıkan ve beyanı, burhan temeli üzerine kurma yönünde hareket eden akımdır." İşte bu kitap, beyan, irfan ve burhan adı verilen bu üç bilgi sisteminin analizini yapıp işleyiş mekanizmalarını, kavramlarını ve barındırdıkları dünya görüşlerini irdelemek ve tedvin asrında oluşup günümüze kadar devam eden şekliyle Arap aklının iç yapısını oluşturan karşılıklı ilişkileri incelemek gayesiyle yazılmıştır.
"Kitapta tercih ettiğim yapısal tasnif (beyan, burhan ve irfan) gözümde en isabetli tasnif olma özelliğini korumaktadır. Bu durum sadece sözkonusu tasnifin salt analitik açıdan Arap-İslam kültürünün içinde bulunduğu gerçek durumu bilfiil ifade ediyor olmasından değil, ayni zamanda bu kültürün genel gelişimi boyunca geçirdiği aşamaları da yansıtması dolayısıyladır: Bu kültür önce Kur'an, Hadis ve bunlarla ilgili bilgi alanlarıyla, başlangıçta beyani olarak başlamış, sonra tercümelerle zenginleşerek diğer kültürlere açılmış, bilim ve felsefe şeklinde karşımıza çıkan "burhan" ile tasavvuf ve İşraki felsefede ortaya çıkan "irfan" burada rahat ve verimli bir ortam bulmuş, sonra da bu sistemler arasında etkileşim ve eşleşmeler meydana gelmiştir. Bunun sonucunda ise iki temel akım oluşmuştur: Birincisi özellikle Doğuda ortaya çıkan ve irfanı beyan temeli üzerine kurmaya çalışan akımdır. İkincisi ise özellikle Mağrib ve Endülüs'te ortaya çıkan ve beyanı, burhan temeli üzerine kurma yönünde hareket eden akımdır." İşte bu kitap, beyan, irfan ve burhan adı verilen bu üç bilgi sisteminin analizini yapıp işleyiş mekanizmalarını, kavramlarını ve barındırdıkları dünya görüşlerini irdelemek ve tedvin asrında oluşup günümüze kadar devam eden şekliyle Arap aklının iç yapısını oluşturan karşılıklı ilişkileri incelemek gayesiyle yazılmıştır.