Roman, modern hayatın hem duygusunu hem de düşüncesini ifade etme ve yayma aracıdır. İmajbilim ise yazılı edebî metni, o metnin ortaya çıktığı tarihî bağlamı dikkate alarak yorumlama işidir. İmaj doğru ya da yanlış söylemez; yalnızca resmeder, duygu ile düşünceyi mezceder. Ancak bu resim donuk değil, tersine insanın niyetlerine göre biçim kazanan seyyal bir yapıdır. Bu hareketli yapısı imajı, tarihî süreçte onu üreten toplumun yazılı veya sözlü kültürü içerisinde yaşayan bir canlı kılar. Bu kitapta yapılmak istenen; Araplar nezdindeki modern Türk imajının tarihî köklerini tespit etmek, bu imajın Arap insanının mensup olduğu kültürel ve sosyal tabakaya göre farklılık gösterme nedenlerini yakalamak, İslam medeniyetinin inşasında beraberce bulunmuş bu iki büyük milletin birbirine bakışının Arap yönünü roman çerçevesinde belirlemektir. Özellikle Napolyon'un Mısır'ı işgaliyle başlayan ve Osmanlı'nın son dönemine kadarki zaman aralığında ortaya çıkan Türk imajı, çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Duyguyla çerçevelenmiş düşüncenin imajbilim eliyle tahlili yalnızca bilmeyi değil, anlamayı da şart koşar. Anlamak anlaşılmak için atılması gereken ilk adımdır.
Roman, modern hayatın hem duygusunu hem de düşüncesini ifade etme ve yayma aracıdır. İmajbilim ise yazılı edebî metni, o metnin ortaya çıktığı tarihî bağlamı dikkate alarak yorumlama işidir. İmaj doğru ya da yanlış söylemez; yalnızca resmeder, duygu ile düşünceyi mezceder. Ancak bu resim donuk değil, tersine insanın niyetlerine göre biçim kazanan seyyal bir yapıdır. Bu hareketli yapısı imajı, tarihî süreçte onu üreten toplumun yazılı veya sözlü kültürü içerisinde yaşayan bir canlı kılar. Bu kitapta yapılmak istenen; Araplar nezdindeki modern Türk imajının tarihî köklerini tespit etmek, bu imajın Arap insanının mensup olduğu kültürel ve sosyal tabakaya göre farklılık gösterme nedenlerini yakalamak, İslam medeniyetinin inşasında beraberce bulunmuş bu iki büyük milletin birbirine bakışının Arap yönünü roman çerçevesinde belirlemektir. Özellikle Napolyon'un Mısır'ı işgaliyle başlayan ve Osmanlı'nın son dönemine kadarki zaman aralığında ortaya çıkan Türk imajı, çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Duyguyla çerçevelenmiş düşüncenin imajbilim eliyle tahlili yalnızca bilmeyi değil, anlamayı da şart koşar. Anlamak anlaşılmak için atılması gereken ilk adımdır.