Düşünce hayatımızın ve felsefe kültürümüzün yorulmaz işçisi Hilmi Ziya Ülken'in, yaklaşık yetmiş yıl önce yazdığı Aşk Ahlakı, yayımlandığı dönemde (1931) toplumsal ve uluslararası bunalımların habercisi olmuş ve insanların bu bunalımlardan nasıl kurtulacaklarına dair özgün görüşler ortaya koymuştu.
İnsanı bencilliğin tutsaklığından, olumsuz tutkuların baskılarından kurtaran iyimser bir ahlak görüşü-aşk ahlakı-ortaya koyan Ülken, toplumların, ulusların ve bütün insanlığın ancak “aşk ahlakı“ ile özgürlüğe kavuşabileceğini öne sürmektedir.
Düşünce hayatımızın ve felsefe kültürümüzün yorulmaz işçisi Hilmi Ziya Ülken'in, yaklaşık yetmiş yıl önce yazdığı Aşk Ahlakı, yayımlandığı dönemde (1931) toplumsal ve uluslararası bunalımların habercisi olmuş ve insanların bu bunalımlardan nasıl kurtulacaklarına dair özgün görüşler ortaya koymuştu.
İnsanı bencilliğin tutsaklığından, olumsuz tutkuların baskılarından kurtaran iyimser bir ahlak görüşü-aşk ahlakı-ortaya koyan Ülken, toplumların, ulusların ve bütün insanlığın ancak “aşk ahlakı“ ile özgürlüğe kavuşabileceğini öne sürmektedir.
