"Yumuşak bir koltuğa gömülerek bir solukta okuyacağınız, sürükleyici bir roman. Işıltılı ve harika sürprizlerle dolu..." Sunday Times "Yanlızlığıyla baş etmek için küçük oyunlar icat etmişti. Eve bir şarkı mırıldanarak gir, vakit kaybetmeden radyoyu aç ki sessizlik olmasın Bir yandan da devamlı kendi kendine bu duruma alışacağını söylüyor olacaktı. Alışacaksın çünkü bunu sen seçtin. Bir kadah soğuk beyaz şarap iç ve zor, uzun bir günün ardından rahatlamak için bunu hak ettiğini hatırlat kendine. Bir kaç dakika sonra gerçekten de iyi hissedecekti. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp çabucak atıştıdıktan sonra tekrar dışarı çıkabilirdi. Akşam yapacak bir şeeyler her zaman bulunurdu. Dünyada tadılacak pek çok zevk vardı... Ama tek acı veren an saat altında anahtarıyla evinin kapısını açtığı andı. Karşısındaki karanlık boşluk bulutu üstüne çöreklenecek gibiydi. "Ben geldim," diye seslendi evin boş duvarlarına..." Otuzlu yaşların ortalarında, bir ilişkiden diğerine atlayarak yüreğindeki boşluğu doldurmaya çalışan bir kadın ile duygusal hayatın enkazı altında ayağa kalkmaya çabalayan, iyi niyetinin bedelini ilişkilerinde tekrarladığı hatalarla ödemiş bir adam... Ve aileleri, işleri, dostları ile sımsıkı sarmalanmış, kanıksadıkları sıradan hayatlarında iki kişilik bir mutluluğa dair tüm umutlarının tükendiği noktada ezberlerini bozarak birden bire tüm yalınlığıyla filizlenen aşk... Çağdaş Amerikan edebiyatının Pulitzer Ödüllü usta yazarı Carol Shields, Aşk Cumhuriyeti‘nde ilişkileri, arayışları, yalnızlığı, aile bağlarını, içinde yaşadığımız zamanları ve yaşamın karşı konulmaz akışı içinde aşkın tüm dehlizlerini duru ve ince bir dille aydınlatıyor.
"Yumuşak bir koltuğa gömülerek bir solukta okuyacağınız, sürükleyici bir roman. Işıltılı ve harika sürprizlerle dolu..." Sunday Times "Yanlızlığıyla baş etmek için küçük oyunlar icat etmişti. Eve bir şarkı mırıldanarak gir, vakit kaybetmeden radyoyu aç ki sessizlik olmasın Bir yandan da devamlı kendi kendine bu duruma alışacağını söylüyor olacaktı. Alışacaksın çünkü bunu sen seçtin. Bir kadah soğuk beyaz şarap iç ve zor, uzun bir günün ardından rahatlamak için bunu hak ettiğini hatırlat kendine. Bir kaç dakika sonra gerçekten de iyi hissedecekti. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp çabucak atıştıdıktan sonra tekrar dışarı çıkabilirdi. Akşam yapacak bir şeeyler her zaman bulunurdu. Dünyada tadılacak pek çok zevk vardı... Ama tek acı veren an saat altında anahtarıyla evinin kapısını açtığı andı. Karşısındaki karanlık boşluk bulutu üstüne çöreklenecek gibiydi. "Ben geldim," diye seslendi evin boş duvarlarına..." Otuzlu yaşların ortalarında, bir ilişkiden diğerine atlayarak yüreğindeki boşluğu doldurmaya çalışan bir kadın ile duygusal hayatın enkazı altında ayağa kalkmaya çabalayan, iyi niyetinin bedelini ilişkilerinde tekrarladığı hatalarla ödemiş bir adam... Ve aileleri, işleri, dostları ile sımsıkı sarmalanmış, kanıksadıkları sıradan hayatlarında iki kişilik bir mutluluğa dair tüm umutlarının tükendiği noktada ezberlerini bozarak birden bire tüm yalınlığıyla filizlenen aşk... Çağdaş Amerikan edebiyatının Pulitzer Ödüllü usta yazarı Carol Shields, Aşk Cumhuriyeti‘nde ilişkileri, arayışları, yalnızlığı, aile bağlarını, içinde yaşadığımız zamanları ve yaşamın karşı konulmaz akışı içinde aşkın tüm dehlizlerini duru ve ince bir dille aydınlatıyor.