“Bugün ben de hayatımın ilk hayal kırıklığını, en büyük acısını yaşadım biliyor musun? Bana sıkı sıkı sarılmayı, seni seviyorum demeyi beklerken bir yabancıymışım gibi geldin bana. Beni hiç sevmemiş, daha önce Salih diye birini hiç tanımamış, hiçbir şey yaşamamış gibi geldin bana. Oysa ben senin en ufak tebessümün için her şeyden vazgeçtim; en önemlisi de kendimden geçtim.
Sırf sen mutlu olasın diye, sırf senin o gözlerin görsün diye, sırf o karanlık dünyan aydınlığa kavuşsun diye... Biliyor musun, artık bugün bana seni sevmiyorum dedin ya, senin gibi bir körle olamam dedin ya, hayatın hiçbir anlamı, yaşamamın hiçbir anlamı kalmadı artık. Sen beni sevmeyeceksen, ben sende bir hiç olmuşken, benim artık nefes almam neye yarar ki?
“Bugün ben de hayatımın ilk hayal kırıklığını, en büyük acısını yaşadım biliyor musun? Bana sıkı sıkı sarılmayı, seni seviyorum demeyi beklerken bir yabancıymışım gibi geldin bana. Beni hiç sevmemiş, daha önce Salih diye birini hiç tanımamış, hiçbir şey yaşamamış gibi geldin bana. Oysa ben senin en ufak tebessümün için her şeyden vazgeçtim; en önemlisi de kendimden geçtim.
Sırf sen mutlu olasın diye, sırf senin o gözlerin görsün diye, sırf o karanlık dünyan aydınlığa kavuşsun diye... Biliyor musun, artık bugün bana seni sevmiyorum dedin ya, senin gibi bir körle olamam dedin ya, hayatın hiçbir anlamı, yaşamamın hiçbir anlamı kalmadı artık. Sen beni sevmeyeceksen, ben sende bir hiç olmuşken, benim artık nefes almam neye yarar ki?