Aşk Hiç Ölür Mü?

Tarık böyle bir soru karşısında düşünmeden cevap vermek istemedi. Biraz daha zaman kazanayım yanlış bir şey söylemeyim diye refleks bir soruyla karşılık verdi. - Bütün bunlar benim açımdan sizce çok şeyi değiştirir mi? - Bilmiyorum bu sorunun yanıtını ancak siz sağlıklı bir şekilde verebilirsiniz. Belki de aradaki bu farklılığın veya bunu fark etmenin sizce bir önemi yoktur. Ama ben inanıyorum ki hayat denen bu hengamede öyle zamanlar öyle enstantane anları yaşayacaksınız ki belki o an veya zamanlarda kendi iç dengelerinizi yeniden oturtma ihtiyacı hissedeceksiniz. - Mesela ne gibi? - Mesela ölüm gibi veya ölümle burun buruna gelmek gibi Tarık Bey. - Bunu hiç düşünmemiştim!!... - Hocam size göre aşk nedir? - Zor bir soru, aşkın standart bir tarifi yoktur, o sürekli ışıldayan soyut bir kavram, onun tarifi herkese göreceli, herkes yaşadığı hissettiği ölçüde, onu anlatmaya çalışmış. Yaşadığımız boyuttan, enfüsi derinliklerimize yaptığımız metafizik yolculuğun adıdır ve oralarda yaşanan hissiyattır, keşiflerdir, aklın bir nebze olsun ruhtan geri durmasıdır. Akıldan ziyade bedene ruhun ve onun varyasyonlarının bedenimize hükmüdür. Bir yolculuğun adıdır aşk. Ama ne yolculuk, orada olumsuz giden bir şey yoktur, devamlı bir mutlu olma hali tertemiz duyguların adeta bu tarifi güç hissiyatla bezendiği ve tıpkı bir gül ve dikenin bir arada olması gibi, beraberinde aynı keyfiyette acısının da hissedildiği güzel bir şeydir aşk...