"Atatürk geçici değil, kalıcı bir tek-parti ideolojisine/teorisine varıyor - bunun sosyolojik gerekçelerini de imal ederek: Başka ülkelerde çeşitli sınıflar ve bunların çıkarlarını koruyan partiler vardır. Bizde ise sınıflar yoktur ki partiler olsun! Halk Partisi'ne milletin bir bölümü değil, bütün millet dahildir, diyen Atatürk, sözde sınıfsız, korporatist bir toplum modeli ve siyasî temsil modeli çiziyor; ancak 'halkımızı gözden geçirelim' diyerek giriştiği sosyal yapı çözümlemesinden çıkan o ki, olmadığını (olmaması gerektiğini) söylediği şey, sosyal sınıflar değil, sosyal sınıflar mücadelesi ve onun mekanizması olarak siyasi partiler mücadelesi ve sistemi. Yoksa düpedüz sosyal sınıf ve tabaka tasnifi yapıyor. Tipik ve teknik olarak, sınıfların varlığını (daha doğrusu çatışmasını) reddeden korporatist bir toplum modeli ve sınıflar-üstü ve partiler-üstü Bonapartist bir siyaset ve yönetim anlayışı. Artı: Jön-Türkler'den ve İttihatçılar'dan beri süregelen 'millî burjuva' yaratma amacı ve ideolojisi."
"Atatürk geçici değil, kalıcı bir tek-parti ideolojisine/teorisine varıyor - bunun sosyolojik gerekçelerini de imal ederek: Başka ülkelerde çeşitli sınıflar ve bunların çıkarlarını koruyan partiler vardır. Bizde ise sınıflar yoktur ki partiler olsun! Halk Partisi'ne milletin bir bölümü değil, bütün millet dahildir, diyen Atatürk, sözde sınıfsız, korporatist bir toplum modeli ve siyasî temsil modeli çiziyor; ancak 'halkımızı gözden geçirelim' diyerek giriştiği sosyal yapı çözümlemesinden çıkan o ki, olmadığını (olmaması gerektiğini) söylediği şey, sosyal sınıflar değil, sosyal sınıflar mücadelesi ve onun mekanizması olarak siyasi partiler mücadelesi ve sistemi. Yoksa düpedüz sosyal sınıf ve tabaka tasnifi yapıyor. Tipik ve teknik olarak, sınıfların varlığını (daha doğrusu çatışmasını) reddeden korporatist bir toplum modeli ve sınıflar-üstü ve partiler-üstü Bonapartist bir siyaset ve yönetim anlayışı. Artı: Jön-Türkler'den ve İttihatçılar'dan beri süregelen 'millî burjuva' yaratma amacı ve ideolojisi."