Romancı ve felsefeci Iris Murdoch'un, "Romanesk Konferansları"na dayanarak kaleme aldığı bir çalışma olan Ateş ve Güneş: Platon Sanatçıları Niçin Dışladı?, antikçağın en önemli filozoflarından Platon'un genel olarak "sanat"a karşı takınmış olduğu kuşkucu tavrın düşünsel temellerini irdelemektedir. Iris Murdoch, bir yandan, "sanat" ve "sanatçılık" kavramlarının ünlü filozofun çeşitli metinlerinde ortaya çıkış biçimlerini incelerken, bir yandan da, "gerçek" kavramı ile bir çeşit sofistlik olarak gördüğü "sanat" olgusu arasındaki karmaşık ilişkiyi, sanatçıların "gerçeği çarpıtan" kişiler oldukları yolundaki savın geçerlilik düzlemlerini sıkı bir eleştirel süzgeçten geçirir.Murdoch'a göre, Platon'un "sanat"a karşı çıkışının temelinde, "dinsel öğe" ön plandadır. Platon'a göre, sanat tehlikelidir, çünkü sanat esas olarak "tinsel olan"ı taklit eder ve kılığını inceden inceye değiştirip önemsizleştirir. Sanatçılar dinsel imgelerle sorumsuzca oynarlar. Hatta Platon'a bakılırsa, sanatın oyunbazlığında uğursuzca bir yan vardır, kötülüğün çekemezlik dolu ve eğlenceli bir kabullenilişidir sanat. Gerçek logos, en yüksek hakikat karşısında sessiz kalır; ama sanat objesi kendi gevezeliğini sever, hakikati değil, kendini sever ve öncesiz-sonrasız olmayı arzular.
Romancı ve felsefeci Iris Murdoch'un, "Romanesk Konferansları"na dayanarak kaleme aldığı bir çalışma olan Ateş ve Güneş: Platon Sanatçıları Niçin Dışladı?, antikçağın en önemli filozoflarından Platon'un genel olarak "sanat"a karşı takınmış olduğu kuşkucu tavrın düşünsel temellerini irdelemektedir. Iris Murdoch, bir yandan, "sanat" ve "sanatçılık" kavramlarının ünlü filozofun çeşitli metinlerinde ortaya çıkış biçimlerini incelerken, bir yandan da, "gerçek" kavramı ile bir çeşit sofistlik olarak gördüğü "sanat" olgusu arasındaki karmaşık ilişkiyi, sanatçıların "gerçeği çarpıtan" kişiler oldukları yolundaki savın geçerlilik düzlemlerini sıkı bir eleştirel süzgeçten geçirir.Murdoch'a göre, Platon'un "sanat"a karşı çıkışının temelinde, "dinsel öğe" ön plandadır. Platon'a göre, sanat tehlikelidir, çünkü sanat esas olarak "tinsel olan"ı taklit eder ve kılığını inceden inceye değiştirip önemsizleştirir. Sanatçılar dinsel imgelerle sorumsuzca oynarlar. Hatta Platon'a bakılırsa, sanatın oyunbazlığında uğursuzca bir yan vardır, kötülüğün çekemezlik dolu ve eğlenceli bir kabullenilişidir sanat. Gerçek logos, en yüksek hakikat karşısında sessiz kalır; ama sanat objesi kendi gevezeliğini sever, hakikati değil, kendini sever ve öncesiz-sonrasız olmayı arzular.