Avrupa'daki sosyal çalışmaya dair bir kitap yazmak hem istenen hem de önemli olduğu halde aynı zamanda zorlu bir iştir. Kitaptaki bütün bölümler bizlerle güncel politikalar, kuramlar, araştırma sonuçları, yöntemler, mesleksel tartışmalar vb. birçok konuya ilişkin geniş bir çeşitlilik sunmaktadırlar. Böylelikle karşımıza her bir okuyucunun kendi ülkesindeki eğilim ve tartışmaları diğer ülkelerinkiyle karşılaştıracak kapsamlı bir çalışma çıkmaktadır. Belki daha da önemlisi, okuyucuya, örneğin sosyal hizmetelerin piyasalaştırılması, yönetimciliğe ilişkin yönelimler, risk yönetimi, sosyal çalışmanın ve sosyal olanın değersizleştirilmesi gibi Avrupa genelinde yaşanan "meta-gelişmeler"in farkına varma fırsatı verilmektedir.
Avrupa'daki sosyal çalışmaya dair bir kitap yazmak hem istenen hem de önemli olduğu halde aynı zamanda zorlu bir iştir. Kitaptaki bütün bölümler bizlerle güncel politikalar, kuramlar, araştırma sonuçları, yöntemler, mesleksel tartışmalar vb. birçok konuya ilişkin geniş bir çeşitlilik sunmaktadırlar. Böylelikle karşımıza her bir okuyucunun kendi ülkesindeki eğilim ve tartışmaları diğer ülkelerinkiyle karşılaştıracak kapsamlı bir çalışma çıkmaktadır. Belki daha da önemlisi, okuyucuya, örneğin sosyal hizmetelerin piyasalaştırılması, yönetimciliğe ilişkin yönelimler, risk yönetimi, sosyal çalışmanın ve sosyal olanın değersizleştirilmesi gibi Avrupa genelinde yaşanan "meta-gelişmeler"in farkına varma fırsatı verilmektedir.