Toplumsal, siyasal ve iktisadi gelişmeler, orta sınıf mensubu olan avukatların konumlarını "dışarıdan" etkilerken, bir süredir yaşanmakta olan hukuksal değişim ya da dönüşüm de, avukatların yaptıkları işin niceliğini ve niteliğini "içeriden" etkilemektedir. Hukuksal çıktı, modern ticari işletmenin unsurları ile doğrudan ilişkilidir ve bu çıktının sağlanmasında işlev gören avukatın yeri eskisi gibi "sağlam" değildir. Hukuk alanı, giderek sermaye birikim rejiminin niteliklerinin belirlendiği bir alan olması nedeniyle kapitalizmin yasalarını içselleştirmekte, böylece hukuksal hizmet metalaşmaktadır.
Artık mesele, avukatlık emek gücü piyasasında ve emek süreçlerinde benzeri bir değişimin yaşanıp yaşanmadığının saptanmasıdır. Bu alanda emek gücü arzının, yani avukat sayısının arttığı uzunca bir zamandır dile getirilmektedir. Bu artış, mesleğe yeni katılanlar açısından kendi bürolarında bir serbest meslek faaliyeti olarak yürütülememesini de giderek beraberinde getirmektedir. Bu da köylü ve zanaatkârların işçileşmesinin ön koşulunun avukatlar açısından da geçerli olmaya başladığını akla getirir. Bir diğer deyişle, ücretli avukatlık arızi bir olgu değildir; giderek esas hale gelmeye başlamıştır.
Toplumsal, siyasal ve iktisadi gelişmeler, orta sınıf mensubu olan avukatların konumlarını "dışarıdan" etkilerken, bir süredir yaşanmakta olan hukuksal değişim ya da dönüşüm de, avukatların yaptıkları işin niceliğini ve niteliğini "içeriden" etkilemektedir. Hukuksal çıktı, modern ticari işletmenin unsurları ile doğrudan ilişkilidir ve bu çıktının sağlanmasında işlev gören avukatın yeri eskisi gibi "sağlam" değildir. Hukuk alanı, giderek sermaye birikim rejiminin niteliklerinin belirlendiği bir alan olması nedeniyle kapitalizmin yasalarını içselleştirmekte, böylece hukuksal hizmet metalaşmaktadır.
Artık mesele, avukatlık emek gücü piyasasında ve emek süreçlerinde benzeri bir değişimin yaşanıp yaşanmadığının saptanmasıdır. Bu alanda emek gücü arzının, yani avukat sayısının arttığı uzunca bir zamandır dile getirilmektedir. Bu artış, mesleğe yeni katılanlar açısından kendi bürolarında bir serbest meslek faaliyeti olarak yürütülememesini de giderek beraberinde getirmektedir. Bu da köylü ve zanaatkârların işçileşmesinin ön koşulunun avukatlar açısından da geçerli olmaya başladığını akla getirir. Bir diğer deyişle, ücretli avukatlık arızi bir olgu değildir; giderek esas hale gelmeye başlamıştır.