Ayan'ın ilgilendiği konuları, kaba bir yaklaşımla, üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan ilk ve en önemlisi, homo politicus olarak, kurulu düzenin eleştirisini öngören ideolojik boyutlu resimlerdir. Elektrik İşkencesi'nden Piyonların Piyonları'na kadar bir dizi halinde gerçekleşen bu çalışmalar, yaşadığı olaylara sadece tanık olmakla yetinmeyip, kendi sorumluluğunu irdeleyen bir aydının tavrını ortaya koymaktadır aslında.
Ne var ki, 1970'lerin ikinci yarısını izleyen sanat ortamında Ayan'ı bir magnet gibi ön plana çıkaran olgu, postal sesinin tuvale yansımış olması değil, yanlış bilinci malzeme estetiğiyle sorgulamaya yönelik tutumun kayıtsız önceliğidir.
Öte yandan, kuru kuruya virtüözlüğün tuzağına düşmeksizin, temsil tarzını devralınmış şekliyle aynen kabullenen üretim modeli ise, hiç şüphesiz, yine bunun sonucu olup, pürüzsüz iletişim özleminden kaynaklanmaktadır...
Ayan'ın ilgilendiği konuları, kaba bir yaklaşımla, üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan ilk ve en önemlisi, homo politicus olarak, kurulu düzenin eleştirisini öngören ideolojik boyutlu resimlerdir. Elektrik İşkencesi'nden Piyonların Piyonları'na kadar bir dizi halinde gerçekleşen bu çalışmalar, yaşadığı olaylara sadece tanık olmakla yetinmeyip, kendi sorumluluğunu irdeleyen bir aydının tavrını ortaya koymaktadır aslında.
Ne var ki, 1970'lerin ikinci yarısını izleyen sanat ortamında Ayan'ı bir magnet gibi ön plana çıkaran olgu, postal sesinin tuvale yansımış olması değil, yanlış bilinci malzeme estetiğiyle sorgulamaya yönelik tutumun kayıtsız önceliğidir.
Öte yandan, kuru kuruya virtüözlüğün tuzağına düşmeksizin, temsil tarzını devralınmış şekliyle aynen kabullenen üretim modeli ise, hiç şüphesiz, yine bunun sonucu olup, pürüzsüz iletişim özleminden kaynaklanmaktadır...