Ayevi

Stok Kodu:
9786055935382
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
258
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786055935382
540034
Ayevi
Ayevi
16.00

"Yüzünde her şey vardı. Canı öyle acıyordu ki ağaçların arasına dalıp bas bas bağırmak istiyordu. Acı vardı yüzünde... Hüzün vardı. Öfke vardı...Nefret ettiği insan o kadar yakınındaydı ki her an gergindi... Tedirgindi. Güvensizdi. Yalnızdı. Korkuyordu... Cesaret vardı yüzünde. Kibir vardı. Küstahlık vardı... Mutluluk vardı yüzünde. Sümsük / sünepe küçük üvey evlat gibi bir kenara itilmiş, geceleyin yüksek yaylalardaki bulutsuz gökyüzünde kayıveren yıldızlar gibi esip geçen, yakalanamayan bir mutluluk vardı yüzünde. Suni değil ama, mastürbasyon değil, dosdoğru mutluluktu... Sevgi vardı yüzünde. Yiğit, savaşçı bir delikanlı... Erdemli, saygılı, dürüst, atılgan... Yumuşak, sevimli... Ilık... Kavgacı bir sevgi vardı yüzünde. Yenilmez savaşçı giyinip kuşanmış, yüzüne dikilmişti... Ama artık hiç biri okunmuyordu yüzünden. Bir askerdi o! Bir komutan! Bir erkek, asker ve bir baba olarak vazgeçilmez görevleri vardı ve bir savaşın tam ortasındaydı. Savaşta nasıl durması gerekiyorsa öyle duruyordu: Duygusuz!" Eski bir subay, eski eşi ve ailesini, karanlık, kanunsuz, menşei bilinmeyen güçlerin saldırılarından korumak için Antalya'nın Patara Kasabası'na gider. O bir katil makinedir.

"Yüzünde her şey vardı. Canı öyle acıyordu ki ağaçların arasına dalıp bas bas bağırmak istiyordu. Acı vardı yüzünde... Hüzün vardı. Öfke vardı...Nefret ettiği insan o kadar yakınındaydı ki her an gergindi... Tedirgindi. Güvensizdi. Yalnızdı. Korkuyordu... Cesaret vardı yüzünde. Kibir vardı. Küstahlık vardı... Mutluluk vardı yüzünde. Sümsük / sünepe küçük üvey evlat gibi bir kenara itilmiş, geceleyin yüksek yaylalardaki bulutsuz gökyüzünde kayıveren yıldızlar gibi esip geçen, yakalanamayan bir mutluluk vardı yüzünde. Suni değil ama, mastürbasyon değil, dosdoğru mutluluktu... Sevgi vardı yüzünde. Yiğit, savaşçı bir delikanlı... Erdemli, saygılı, dürüst, atılgan... Yumuşak, sevimli... Ilık... Kavgacı bir sevgi vardı yüzünde. Yenilmez savaşçı giyinip kuşanmış, yüzüne dikilmişti... Ama artık hiç biri okunmuyordu yüzünden. Bir askerdi o! Bir komutan! Bir erkek, asker ve bir baba olarak vazgeçilmez görevleri vardı ve bir savaşın tam ortasındaydı. Savaşta nasıl durması gerekiyorsa öyle duruyordu: Duygusuz!" Eski bir subay, eski eşi ve ailesini, karanlık, kanunsuz, menşei bilinmeyen güçlerin saldırılarından korumak için Antalya'nın Patara Kasabası'na gider. O bir katil makinedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat