Harika bir maceradır piyes okumak. Piyes yalnızca sahne için olmayıp her okuyanı yapımcı, yönetmen, dramaturg, oyuncu, yapımcı ve seyirci kılabilen müthiş bir hazinedir.
Dünya İzmir doğumlu genç bir yazar kazandı: Özlem Lale. Dokuz Eylül Üniversitesi Dramatik Yazarlık Bölümü'nün hakkını veren piyeslerişimdiden geniş bir yelpaze oluşturuyor.
“Yalnız” sanat-siyaset-tarih üçgeninde biyografik bir piyes. Büyük Rus besteci Şostakoviç'in Stalin döneminde baskı altında olan otuz yaşları ve altmış-yetmiş yaşları ile yaşatılıyor –Aleksei Tolstoy, besteci Prokofief ve başkalarıyla birlikte.
“Zamora Binası Soruşturması” İtalyan fotoğrafçı, oyuncu ve devrimci Tina Modotti odaklı. Fotoğraflarını çeken Edward Weston temelkarakterler arasında. Piyes Mitos-Boyut Ödülü kazanan eserler arasında.
“Aynı Mezarın Ölüleri” bir kadın ile bir erkek arasında geçiyor.Mahremiyete girmek genelde ayıptır ama tiyatroda ya da okurken değil. Ne de olsa, sanat mahremiyet ile merakımızın sürprizlerle dolu bir
buluşma ve hayatiyet alanıdır –ölülerin bile capcanlı oluverdiği.
- Tarık Günersel
Harika bir maceradır piyes okumak. Piyes yalnızca sahne için olmayıp her okuyanı yapımcı, yönetmen, dramaturg, oyuncu, yapımcı ve seyirci kılabilen müthiş bir hazinedir.
Dünya İzmir doğumlu genç bir yazar kazandı: Özlem Lale. Dokuz Eylül Üniversitesi Dramatik Yazarlık Bölümü'nün hakkını veren piyeslerişimdiden geniş bir yelpaze oluşturuyor.
“Yalnız” sanat-siyaset-tarih üçgeninde biyografik bir piyes. Büyük Rus besteci Şostakoviç'in Stalin döneminde baskı altında olan otuz yaşları ve altmış-yetmiş yaşları ile yaşatılıyor –Aleksei Tolstoy, besteci Prokofief ve başkalarıyla birlikte.
“Zamora Binası Soruşturması” İtalyan fotoğrafçı, oyuncu ve devrimci Tina Modotti odaklı. Fotoğraflarını çeken Edward Weston temelkarakterler arasında. Piyes Mitos-Boyut Ödülü kazanan eserler arasında.
“Aynı Mezarın Ölüleri” bir kadın ile bir erkek arasında geçiyor.Mahremiyete girmek genelde ayıptır ama tiyatroda ya da okurken değil. Ne de olsa, sanat mahremiyet ile merakımızın sürprizlerle dolu bir
buluşma ve hayatiyet alanıdır –ölülerin bile capcanlı oluverdiği.
- Tarık Günersel