"Doğru sevilmek ve yeterince sevilmek diye bir şeyin, insan ırkının sadece çok nadide elemanlarının başına geldiğini sanmıyorum ben. Benim annem babam da, ya yanlış sevilmiş ya da hiç sevilmemiş insanlar. Beni çok sevdiler. Ama bazen de yanlış sevdiler."
- Ece Temelkuran
Ali Nesin'den Fazıl Say'a, Sevinç Erbulak'tan Serra Yılmaz'a, Barbaros Şansal'dan Fırat Tanış'a "Baba Öyküleri"ni anlatmayı kabul etmiş yirmi güzel insan var bu kitapta.
Jehan Barbur'un yürek sesiyle, susamadıkları, şaşırtıcı, coşkun, derin sohbetler ediyorlar.
Kimi babasına sevdalı, kimi küskün, kimi yaralı. Kimi özlüyor, kimi unutmak istiyor... Onlar anlattıkça, yalnızlığımız azalıyor.
Jehan Barbur sordukça, kendi öykülerimiz dile geliyor.
"Doğru sevilmek ve yeterince sevilmek diye bir şeyin, insan ırkının sadece çok nadide elemanlarının başına geldiğini sanmıyorum ben. Benim annem babam da, ya yanlış sevilmiş ya da hiç sevilmemiş insanlar. Beni çok sevdiler. Ama bazen de yanlış sevdiler."
- Ece Temelkuran
Ali Nesin'den Fazıl Say'a, Sevinç Erbulak'tan Serra Yılmaz'a, Barbaros Şansal'dan Fırat Tanış'a "Baba Öyküleri"ni anlatmayı kabul etmiş yirmi güzel insan var bu kitapta.
Jehan Barbur'un yürek sesiyle, susamadıkları, şaşırtıcı, coşkun, derin sohbetler ediyorlar.
Kimi babasına sevdalı, kimi küskün, kimi yaralı. Kimi özlüyor, kimi unutmak istiyor... Onlar anlattıkça, yalnızlığımız azalıyor.
Jehan Barbur sordukça, kendi öykülerimiz dile geliyor.